Gönderi

Bir gün beni yaşamının dayanağı olarak tanımlamıştın. O günden bu yana bana gösterdiğin güveni boşa çıkarmadım. Doğru, sazlar dünyasında yaşayan basit bir yaratığım ben; ama senin bana dokunman sayesinde, ve sende güzel olan şeyleri senden alarak, aklım gelişti, ve seninle konuşabiliyorum işte. Seni uçurumdan çekip almak için sana geldim. Yüzü sararmış, kamburu çıkmış sana, tiyatrolarda, kiliselerde, halka açık yerlerde rastladıklarında ya da üzerindeki siyah palto giymiş hayalet efendisiyle, yalnızca geceleri, dörtnala giden şu atı sinirli sağrılarından tanıyınca, acıyarak bakıyorlar, senin dostun olduklarını söyleyenler. Yüreğini ıssız çöle çeviren düşünceleri bırak artık; ateşten daha yakıcıdır onlar. Öylesine hasta ki beynin, anlamıyorsun bunu ve, iblisçe büyüklükleri olsa da, ağzından ne zaman anlamsız sözler çıksa kendini doğal durumda sanıyorsun. Zavallı! Ne demiştin daha doğduğun gün? Ey, Tanrı’nın bunca sevgiyle yarattığı ölümsüz bir zekânın acınacak kalıntısı! Bir aç panterin görünüşünden çok daha korkunç felaketler döllemekten başka bir şey yapmadın.
·
205 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.