Annesi bu mala tapınmanın örneğini her gün bayat ekmeğin, tabakta kalan yemeğin, çürümeye başlayan meyvaların atılmasına karşı çıkmakla verirdi. "Yüreğim sızlıyor" diyerek kurumuş ekmeği, bozulmuş armutları yerdi. Sanki sofra artıkları da dışkıya dönüşmek için yalvarırlarmış gibi; sevap işleyeyim derken günün birinde şifayı bulacaktı da haberi yoktu.