Demokrasi, yalnız siyasal bir ülkünün ifadesi değildir; o, başlıbaşına bir ahlâk ve faziletin kendisidir. Bunu bütün yönlerile gerçekleştirmiş olan uluslarda düşünce, inanç ve teşebbüs özgürlüklerinin yanı başında mülkiyet, aile.. gibi bütün kutsal haklar tanınmış ve bireylerin ilişkileri, uygarsal ve insanî bir eşitliğe göre düzenlenmiştir. Bugün için insanlığın aradığı en yüce mutluluk, demokrasi prensiplerinde saklı olduğu içindir ki, gerçekten demokrat olmayan rejimler de kendilerini demokrasinin gerçek temsilcileri saymaktadırlar.