Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

479 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Birçok yazardan farklı olarak kurgunun ölçüsünü kaçırmayan nadir yazarlardan biri olduğunu belirtmek istiyor ve değerlendirmeme giriş yapıyorum... •Mutluluk ve hüzünü harmanlayarak yazılan bir roman olmuş. Kitabın ilk sayfalarını okumaya başladığımda Niko ve Salih'in arkadaşlığını çok sevmiştim. Farklı milletlerden olmalarına rağmen bu kadar iyi anlaşmaları çok güzeldi. Lâkin sonrasında (Salih sağ kolunu, sağ yanağını ve sağ kulağını kaybettiği için ve fakir olduğu için) Niko'nun duygularını sorgulamaya başladım. Çünkü yaptığı iyilikleri alaycı bir şekilde Salih'in yüzüne yüzüne vuruyor gibi geldi. Salih sesini çıkartmayınca iyice abartıyordu. •Kitap Salih ve onun hayatı ile başlayınca Küçük Ağa'nın Salih olduğunu düşünmüştüm. Ama Küçük Ağa, Salih değildi. İstanbullu Hocaydı. Bunu bilerek okusaydım bu kadar heyecan ile okumazdım. Bence yazar da bu fikirle İstanbullu Hoca'yı sonraki kısımlarda yer verdi. •Roman, eski zamanları anlatan bir roman olduğu için yazarın eski kelimelere daha çok yer vermesini beklerdim. Lâkin halkın konuştuğu kelimeleri kullanmıştı ve kitaba ayrı bir ahenk katmıştı. •Tarihi objektif olarak değerlendirmek ve o şekilde yazmak işin en zor kısmı. Tarık Buğra hiç zorlanmamışcasına yazmış ve çokta güzel olmuş. Betimleme konusunda bazı kısımlar abartılı olmuş ama buna rağmen kitap mükemmelliğinden hiçbir şey kaybetmemiş. Namık Kemal'in de dediği gibi: "Yere düşmekle cevher sakıt olmaz kadr ü kıymetten." •Kitabı yayınlayan yayın yazım yanlışlarına el atma gereksinimi duymamış herhalde. "Birşey, herşey, hiç birşey vs." ayrıca üç nokta koyulmuş ama cümleye küçük harfle başlanmış.
Küçük Ağa
Küçük AğaTarık Buğra · İletişim Yayınları · 20159,9bin okunma
·
313 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.