Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

392 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Gunter K. Koschorrek birçok dönem anı - anlatısının aksine, edebi ya da felsefi olmaya çalışmıyor, Kitabın diğer bir çok anı - anlatı kitaplarından şöyle önemli bir farkı var. Bu anlatılarda yüksek rütbeler yok, Nazi partisi ve nazi subaylar yok, büyük strateji ve taktikler tartışılmıyor. Tanık olduğu veya yaşadıklarını kendi cephesinden neden ve sonuçlarını dahil etmeden sadece o an ile anlatıyor. Kitap Sovyet Cephesine cehennemi yaşatmak için gelen ama aynı ölçüde cehennemi yaşayan, bir piyadenin günlük formatında anlatımıdır. Bir günlük gibi aktarılan bu olayların / anlatılanların çok fazla süzgeçten geçirilip ayıklandığı da belli. Kitabın bence en önemli eksi tarafı Nazi Almanyasının işlediği suçlara değinmiyor oluşuydu. Gunter K. Koschorrek'in günlükleri - anlatısı tam da Kızıl Ordunun 1942 kasımında başlatacağı Uranüs Hareketinden 1-2 hafta öncesinden başlıyor. Koschorrek, savaşa girip kendini kanıtlamak için sabırsızlanan acemi bir asker. Tarihten çok iyi bildiğimiz üzere Sovyet ordularının Berlin’e kadar kovaladığı Naziler için bu savaş hayal ettikleri gibi bitmedi. Sonuç olarak, savaş karşıtı beylik lafların olmadığı,edebiyat ya da felsefe yapmak gibi bir kaygısı olmayan bir okumaydı.
Kan Kırmızı Karlar
Kan Kırmızı KarlarGünter K. Koschorrek · Kronik Kitap Yayınları · 2019304 okunma
·
66 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.