Kitap ve yazar hakkındaki fikirlerime iki ayrı dünyâ liderinin farklı zamanlarda dile getirdiği itiraf ve övgüleriyle başlamak istiyorum.. "Biz Üniversite yıllarımızda Abdülhamid'in siyasetini okuyarak büyüdük" Bill Clinton "Dünyadaki 100 gram aklın 90 gramı Abdülhamid Han'da 5 gramı bende, 5 gramı da diğer siyâsilerdedir" Birleşik Almanya'nın Ilk Şansölyesi Otto Von Bismarck Yazarımız kitap boyunca daha ilk satırlardan başlayarak Aslen Ortadoğulu olmanın da etkisiyle kendinin bile farkına varmadığı bir Osmanlı Hayranlığı'yla fikirlerini dile getiriyor.. Hatta Osmanlıdan daha da gerilere gidersek Islâmiyetin teşvik ettiği "Ümmet bilincini" savunuyor.. Bunda Yazarın Annesinin Türk Kökenli olmasının ve Osmanlının bir zamanlar Ortadoğuya hâkim olmasının da etkisi büyük şüphesiz.. Zâten Ortadoğulu olupta Osmanlıya hayran olmayan, o günlerin siyâsetini özlemeyen yoktur sanırım.. Aslında kitapta anlatılmak istenen "Yeni Dünyâ Düzeni" ama bu yeni düzenin hangi din, hangi bayrak, hangi siyâsi görüş birliğinde olduğu hakkında yazarımız net bir bilgi sunmamış.. Clinton'un sözüne gelecek olursak; Osmanlının siyâsi görüşünü bugünün Amerika'sı kendine bir yol olarak benimsemiş görülüyor.. Bu günün Amerika'sında sistem Osmanlı Sistemi fakat ideoloji farklı.. Osmanlı Islâmi Ideolojiyi benimsemiş, kendine ölümden sonrası için de hedef koymuştu ve dünyâ insanının en uyumlu şekilde yaşayabilmesi için Dünyâ'nın Yaratıcısının Kurallarına uyması gerektiğini biliyordu.. "Nasıl ki bir makineyi en iyi bilen kişi o makinayı icat eden kişiyse, insanı en iyi bilen kişi de insanı yaratandır" düşüncesiyle Yaratıcının Dinî Kurallarını (Şeriatı) Dünyâyı ve Dünyâ Insanını Kullanma Klavuzu olarak benimsemişti.. O sebebten üç kıtada sömürgecilik anlayışıyla değil Ümmet Bilinciyle hüküm sürmüştü.. Amerika Osmanlı Siyâsi Görüşünü içi boşaltılmış nefsâni hevesleri için kullandığı sürece başarılı olamayacaktır.. Bunun sonuçlarını da Sözde; Demokrasi Götürdüğü Ülkelerde görüyoruz.. Amin Maalouf yönünü Avrupa'ya ya da Amerika'ya değil de köklerine döndürse ve biraz daha sâde bir anlatım dili bulsa kendine iyi olur.. Kitabı okurken uzun ve birbirine girmiş geveze cümlelerden çok yoruldum.. Hele Ortadoğu'daki Savaşlar kısmı.. Kesik kesik, kopuk kopuk târihi bilgiler -Hani Saddam çalıların arasına girdi, sonra ne oldu anlayamadım- Ama şu konuda hem fikirim "Tek bir ideolojiyle yönetilelim... Tek Din, Tek Devlet Olsun... Tam bir Asr-ı Saadet olmaz ama; varsın kırıntısı olsun.. Bir Halifemiz olsun.. Islâm Sancağı altında birleşelim...

Çivisi Çıkmış DünyaAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20193,464 okunma

·

207 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.