Gönderi

344 syf.
8/10 puan verdi
Bir insanın ya anlatmaya değer hikayesi olmalı ya da kişi anlatmaya değer hikayeler bilmeli. Eğer her ikisi de varsa oturup yazmalı. Kıymetli yazarımız (Mehmet Gözükara) da böyle düşünmüş olmalı ki ortaya bu güzel eser çıkmış. Modern kültür halk hikayesi ve meddah geleneğimizi akamete uğrattı. Bu kitap bu geleneğe cansuyu niteliğinde. Afşin - Elbistan yöresinden derlenen bu anlatıların çoğu yaşanmış bizi biz yapan hikayeler. Halk hikayesinde içinde nazım parçası olmayan hikâyelere kara hikaye denir. Yazar bu hikayekerin kara hikaye olmasına gönlü razı olmamış ve hem aralarına hem de sonlarına şiirler eklemiş bu da anlatılanları etkileyici kıldığı gibi öykünün akıcılığını da sağlamış. Her hikayenin sonuna eklenen kıssadan hisse diyebileceğimiz özlü sözler sözlü gelenek içinde yaşayan atasözü ve deyim değerindeki sözleri kayıt alıyor. Ayrıca hikayenin anlatımında kullanılan bazı sözcükler konuşma dilin de olup da yazı dilinde ya az kullanılan ya da hiç bilinmeyen kelimeler. Bu hikayeler sayesinde onlar da yazı diline geçmiş. (okuntu, horanta, çeten, pırnat, bıldır, bibi, seklem, köşker, çakıldak, kalıç, temek, konalga vb.) Sözcüklerin yanında yöre halkının yaşam tarzının da verilmesi eseri etnografik bir hazineye dönüştürüyor. Her ne kadar belli bir yöreden derlenen hikayeler olsa da taşıdığı iyi, doğru ve güzelin nasıl olduğu mesajı ulusal boyutta. Sayfaları çevirdikçe küçük bir Anadolu kesitinde yaşayan insanların bazen duygulandıran bazen tebessüm ettiren hikâyelerini bir halk şairinin dizelerinin eşliğinde hiç sıkılmadan okuyacaksınız.
Gelenekten Geleceğe Anadolu İrfanı
Gelenekten Geleceğe Anadolu İrfanıMehmet Gözükara · Gülnar Yayınları · 20222 okunma
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.