Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Gönderi
Kabe den sadece M.Ö. 60 yıllarında Romalı tarihçi Diodorus bahseder. Arapların büyük saygı gösterdiği putevi olarak kitaplarda geçer. Daha önce hiç bir tarihçi bahsetmemiştir. Örneğin Heredot bütün Arapistan'ı gezmiş, Arap Tanrılarını yazmış ama Kabe'den hiç bahsetmemiştir. Halbuki Kabe o sıra var olsaydı muhakkak yazardı. Bu durumdan da anlaşılıyor ki, Kabe, ticaret yolu üzerinde olan büyük bir yerleşim merkezinde değildir. Su ve toprağın olmadığı bir yerin ticaret merkezi olması akla uygun da değildir. O dönemde ulaşım aracı olarak hayvanlar kullanılmaktadır. Kervanlar hayvanlar ile yapılmaktadır. Suyun olmadığı yerin konaklama merkezi olarak kullanılması pek akla uygun değildir.
Kanada'lı tarihçi ve arkeolog Dan Gibson'ın 2016 da Kabe'nin Ürdün'de yer alan Petra olduğuna dair çok tartışılan bir idda ortaya attı.
-Mekke ismi kuran'da sadece 1 kere geçiyor.
-Mekke'de 800 senesinde (İslam'ın doğuşundan 200 yıl sornası)önceki döneme ait herhangi bir arkeoloji kayıt bulunmuyor.
-Mekke kervan yolu üzerinde bulunmuyor, çorak bir yerde bulunuyor.
-Mekke Hz. Muhammed dönemine ait çok az arkeolojik kanıt var.
-Ortadoğu'daki pek çok ülkede (İsrail, Amman, Ürdün, Şam vs) herhangi bir kazı çalışması yapıldığında genel itibariyle eski dönemlere ait bazı şehir kalıntılarına rastlamak çok olası. Aynı şekilde Mekkede'de pek çok yüksek bina, otel vs yapılıyor ancak -arkeologları şaşırtacak şekilde- bu zamana kadar herhangi bir antik şehir kalıntısına raslanmamıştır.
-Hz. Aişe, Mekke'den bahsederken yeşillikler ve çimenlerle dolu vadilerden bahseder. Mekke'ye geldiğimizde su ve ağaçları bulduk ve oraya yerleştik der. Buhari zincirlere bağlı bir kölenin üzüm yemesinden bahseder. Bu anlatımların mekke de yapıldığını söylemek zor. Çünkü Mekke'nin her tarafı taş ve çöllerle kaplı ve yılda 10cm'den daha az yağış almaktadır. Hatta aşırı sıcak iklimi ve çorak yapısından dolayı bırak büyük bir nüfusu beslemeyi, herhangi bir bitkinin yetiştiğini söylemek dahi zor. Halbuki İslam'ın bu kutsal şehri tanımlanırken ağaçlar, çimenler ve bereketli topraklara sahip olduğu söylenir. Halbuki Mekke'nin çevresinde edilebilir alan bile yoktur. Eski anlatımlara hiç uymamaktadır.
-Ağaçların varlığı polen ve sporlarla kanıtlanabilir. Yapılan araştırmalarda Mekke'de ağaç olduğuna dair en ufak bir kanıt bulunmuyor.
-Bir diğer nokta da eski arap haritalarında mekke'nin hiç bulunmaması. Ticaretin merkezi olduğu idda edilen bir şehrin eski haritalarda gösterilmesi gerekirdi. Ama hiç bir antik haritada mekke bulunmuyor. Ta ki İslam'a kadar. İslam sornası haritalarda Mekke vardır.
-Mekke ismi 740 yılına kadar herhangi bir edebiyat eserinde geçmemiştir. Ancak İslam'ın ortaya çıkışından 120 yıl sorna eserlerde adı geçmeye başlamış. Yani İslam'ın ortaya çıktığı dönemlerde çevredeki hiçbir topluluğun eserinde mekke ismi geçmiyor. Bu toplulukların Mekkeyi bilmiyor oluşu ilginç değil mi? Binlerce askeri olan bir orduya sahip ve içinde meyveler, üzümler, çinenlikler, ağaçlar olan bir şehiri komşu ulusların fark etmemesi normal mi? Özellikle dönemin ticaret merkezi olan bir şehrin hiçbir komşu ülkenin edebiyat eserlerinde geçmemesi normal mi?
Mekke İslam'dan önce ve İslam'ın doğuşu süresince çevre illerde bilinmiyor, ticaret yolu üzerinde değil ve çorak ve izbe bir yer. Dolayısıyla hadislerde ve İslami kaynaklarda anlatılanlar uymuyor. Peki, bu sorunu nasıl çözeceğiz? Cevap yine İslam'ın kendisinde aslında.
Bugün tüm Müslümanlar kabeye yönelerek namazlarını kılarlar. Halbu ki kuran'da Mekke'den kıble olarak bahsedilmez.
Kuran'da kıble Mescid-i haram olarak geçer yani şiddetin, öldürmenin, yasak olduğu toplanma bölgesi.
Hicretten önce Hz Muhammed'in İsrail deki mescidi akasya doğru namaz kıldığı söylenir. Hicretle birlikte kıble mescidi haram olarak değişmiştir.
Dan Gibson Muhammed döneminden günümüze kadar şekli hiç bozulmamış 12 tane camiyi buldu. Bütün bu camileri kıblesi bir araya getirdiğimizde hepsi nin Ürdün'deki spesifik bir yere baktığını görüyoruz: Petra Antik şehiri. Bu eski mescidlerin hepsi Petra'ya bakıyor. Petra, Ürdün'de bulunan çok popüler bir turist destinasyonudur.
Müslümanlara göre bu camiler Petra'ya doğru değil mescide aksaya bakmaktadır ve bunu kimden öğrenmişlerdir? Meşhur hadis alimi Buhari'den. Ama Buhari Hz. Muhammed'den 200 yıl sorna yaşamıştır. Yukarıda örneğini verdiğimiz camiler ise Buhari'den öncedir. Dolayısıyla Buharı bunlara şahit olmamıştır, sadece insanların hatırladıklarını toplamıştır.
Ancak burdaki Kabe yıkılmıştır. İbni Zübeyir kendisin İslam'ın halifesi ilan etmesi ile İslam'ın ikinci büyük savaşı başladı. Emeviler Zübeyir'in kendisini halife ilan etmesine çok büyük tepki verdi ve bir ordu göderdiler. Zübeyir bunun üzerine şok eden bişey yaptı: İslam'ın doğduğu Petra'daki Kabe'yi yıkıp yok etti. Yerle bir oldu. Ve siyah taşı (hacerül esved) bir beze sarıp Mekke bölgesine taşınıyor.
Zübeyir böylece Arapistan çöllerine çıkıyor ve bugünkü Mekke'de yeni Kabe'yi kuruyor.
Bu arada islam dünyası ikiye bölünüyor. Şimdi namaz kılarken Petra'ya mı yönelecekler yoksa Kabe'nin yeni taşındığı yer Mekkemi?
Şam'daki Emeviler Petra'ya doğru namazlarını kılarken, doğuda kurulan Abbasiler Mekke'ye doğru namazlarını kılıyorlar. İşte bu tarihten sorna önceki camiler Petra'ya doğru bakarken bundan sorna kurulanlar Mekke'ye doğru bakmaya başlıyor.
Hatta Buhari nin bir hadisinde Muhammed in babası Abdullah birgün tarladan çalışıp eve gelir ve eşi ile birlikte olmak ister ancak ilk eşi bunu red eder, ikinci eşi Emine'ye teklifte bulunur ve Emine kabul eder ve Muhammed böylece doğar. Buradaki önemli olan yer Mekke de toprak bölge ve işlemelik bir arazi yok. Ancak Petra da bütün bu hadis tanımlamalrına uyuyor.
Bütün bu kanıtlardan sorna acaba gerçekten de Muhammed Mekke de değil de Petra'da doğmuş olabilir mi? Bence göstermekte çünkü Mekke de tek bir arkeolojik kalıntı bulunamazken, Petra'da bi çok bulgu ve kuran'daki anlatıma uyan maddeler vardır.
Böylece bütün bu tarihi izler göstermektedir ki, İslam'ın ilk doğuşu Mekke değil Petra dır.
106 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.