1829 yılında ilk baskısını yapan Bir İdam Mahkumunun Son Günü isimli yapıtını Victor Hugo, henüz yirmi altı yaşında genç bir yazarken ismini açıklamadan neşretmiştir.
Yazar, kitabın adından da anlaşılacağı gibi idama mahkum olmuş bir insanın, hayatına son verileceğini bilerek, ömrünün son altı haftası ve akabinde gelen yirmi dört saati içinde yaşadıklarını, bir gözlemci edasıyla anlatıyor bizlere. Elimizde bulunan ve günümüzden yaklaşık iki yüz yıl önce kaleme alınan bu "can çekişen düşünceler tutanağı", tüm insanlığın vicdanına seslenen bir manifesto aynı zamanda.
İdam cezasının Fransa'da 1981 yılında kaldırıldığını düşünürsek, yazarın idamın kaldırılmasına katkıda bulunmak adına yazmış olduğu bu eserdeki fikirlerinin tam anlamıyla anlaşılabilmesi için, ancak yüz elli yıllık bir zaman sürecinin geçmesi gerektiğini görüyoruz. İdam uygulamasına bir reddiye niteliği taşıyan eserinde Hugo, ölüm cezasının tüm gerekçelerinin geçersizliğini bir aydın duruşu sergileyerek haykırmaktadır.