Gönderi

Yaşam Hayat ve Ölüm..
Yaşamla ölümün, acıyla sevincin arasındaki dengenin her gün yeniden kurulmak zorunda kaldığı, minnet ve sevginin yeni boyutlarının keşfedildiği günlerdeyiz.. Yaşam ve ölüm hakkında kayda değer bir fikir sahibi olabilmek için önce yaşama ve ölüme dair somut bilgi sahibi olmak gerekiyordu, çünkü konu bu kadar ağır olunca, sözcükler en az onları
·
131 görüntüleme
h̷i̷ç̷ ོ okurunun profil resmi
ölümün yüzü herkesin kendi rengine göre şekil alır düşmana düşman, dosta dost gibi görünür insan yaşadığı hayata uygun bir şekilde ölür ve ölümüne yakışan bir şekilde uğurlanır ve gömülür..
h̷i̷ç̷ ོ okurunun profil resmi
“Yarın ölecekmiş gibi çabala ve hiç ölmeyecekmiş gibi yaşa..” bu ne yaman çelişki ama..? Damlalara ayrılsa da ayrılmasa da su sudur işte her damlada.. Yaşamımız ve ölümümüz aynı şey değil midir bu anlamda..? Bu gerçeği fark ettiğimizde artık ölüm korkusu kalmıyor gibi ama..? Ölüm korkusu, yaşam korkusundan kaynaklanıyor değil mi? Dolu dolu, derinden yaşayan biri, her an ölmeye hazır gibi… Ölüm korkusu büsbütün akış içinde, bedenin kimliğini ayrı bir varlık olarak kabul etmenin cezası değil mi..? Ölümün zıddı doğumdur hayat değil ki.. Yaşamın anti-tezi korkudur, ölüm değil ki… Ölüm yaşama karşı değildir, lakin korku yaşama karşıdır.. Sürekli olan fark edilemez, aynı kalp ritmi çizgisinin düz olması gibi bir anlam da ifade etmez. Yaşamı mümkün kılan ölümün farkındalığıdır. Kişinin ölüm gerçeğiyle yüzleşmesi, kişisel korkunun sonu ve gerçek hayatın başlangıcıdır.. Bütün korkular, ölüm korkusundan kaynaklanır. Ölüm korkusu, zamanın tükenmesi korkusu. Zaman korkusu, yaşanmamış bir hayatın kokusu..
h̷i̷ç̷ ོ okurunun profil resmi
öyle zam.an.lar vardır ki hayatın tüm güzelliğine ve naifliğine rağmen yaşamın hafifliği ölümün ağırlığını bile bastırır. ölüm; anlamsızlığı anlamlandırır.. sadece bir nokta bir hiç olduğumuzu hatırlatır...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.