Evlilikler içinde kişiler neden bir müddet sonra sevgili gibi olmayı bırakırlar? Oysa insanlar başta nice güzel hayallerle bu evliliğe adım atarlar. Evlilik kurumu için, sağdan soldan bilinen, duyulan şikayetler vardır elbette ama evlenmeye karar veren her çift 'kendi ilişkilerinin başka olacağını, kendilerinin aşık olduğunu, birbirlerini sevdikleri sürece her zorluğu aşacaklarını' düşünerek bu kurumun kapısından içeri girer. İlk gördüğümüz evlilik anne ve babamızın evliliğidir; ilk gördüğümüz kadın-erkek ilişkisi yine anne-babamız arasındaki ilişkidir. Onlara bakar ve ilişkilerde yaşanan sıkıntıların belli başlı şeylerden oluştuğunuz varsayarız. Annem biraz güler yüzlü olsa, babam biraz dinlese vb gibi çıkarımlar yapar ve bunu kendi evliliklerimizde yapmayacağımızı düşünürüz. Ya da annemiz kurbansa, kadınların kurtarılması gerektiğini; babamız mutsuzsa erkeklerin mutlu edilmesi gerektiği inancına kendimizi kaptırmış olabiliriz. Anne babamızın evlilik senaryosundaki yanlışları gördüğümüzü düşünür ve doğruları yapacağımıza neredeyse emin olarak evliliğe başlarız. Peki öyle mi olur? Her evliliğin içinde belli başlı sorunlar vardır ve her ilişkinin dinamiği farklıdır. Sorunlar başka başka olabilir ama duygular hep ortak bir kümede birleşir. Değersizlik, ciddiye alınmama, saygı duyulmama, anlaşılmama vb gibi. Oysa biz anne-babamızın ilişkilerine bakıp doğru şeyleri yaparsak bu duyguları hiç yaşamayacağımızı düşünmüştük. Onlar becerememiş ama biz becerecektik... Nasıl buna dönüştük? İlişkiler iki kişiliktir ama arka planda her iki kişinin de geçmişten ilişkiye taşıdığı görünmeyen faktörler vardır. Herkes kendi ailesinden gördüklerini, bildiklerini, hissettiklerini, alacaklarını, anlamlandırmasını kendi ilişkisine taşır. Anne babamızdan alamadığımız şeyleri, seçtiğimiz kişiden alacağımızı düşünürüz. iki kişide bu eksiklerle ilişkiye başlar ve birbirinden alacaklarına odaklanır. Hikaye de burada karmaşıklaşmaya başlar. Evliliğimiz ya da ilişkimizin içinde hissettiğimiz hiçbir duygu o ilişki ile başlayan yeni bir duygu değildir; ilişkinin içinde hissedilen her duygu geçmişten içimizde taşıdığımız ve çok iyi tanıdığımız duygulardır. Sağlıklı bir ilişki için kişilerin birbirini delice sevmesi yeterli değildir. Sağlıklı ilişki için sağlıklı bireylere ihtiyaç vardır. Sevgi sizi bir yere kadar götürebilir. Bir depo benzinle Tüm dünyayı dolaşamazsınız. Bir depo benzin sizi belli bir yere kadar götürebilecektir; dünyayı dolaşabilmek için depoyu sürekli takip etmek ve doldurmak gereklidir. Bu sayfa olarak az ve anlatım olarak net bir kitap; fakat içinde ilişkiler ile ilgili değindiği noktalar ve verdiği vaka örnekleri açısından anlaşılabilir ve sizde düşünmeniz için bazı sorular oluşturabilir. Oluşan çatlaktan sızan ışık, görmediğiniz yerlere bakmanızı ve daha çok sorgulamanızı sağlayabilir. Daha çok sorgu daha çok bilgi arayışı, daha çok bilgi de daha çok kendini anlamayı getirir. Bir günde bitirebileceğiniz, kafa yormayan, anlaşılır bir kitap.

Hep Sevgili KalalımFatma Torun Reid · Remzi Kitabevi · 201025 okunma

·

60 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.