Gönderi

Sanığa karşı yapılan muamele, insanın insanlığına duyulan saygının ölçüsünü ortaya koyar. Yoksa insanlığın ölçüsü, efendinin efendiye veya denk kişilerin denlerine davranışı değildir. Çünkü bu gibi durumlarda bizzat insanlığa saygı duymanın dışında kalan birtakım faktörler rol oynar. Gerçek şu ki, zayıfa karşı yapılacak muamele zayıflığının sebebi ne olursa olsun, ister sanık gibi zayıflığı geçici, isterse de fakir, miskin, yetim ve benzeri durumlar gibi sürekli olsun işin gerçek yüzünü ortaya çıkartır. Çünkü bu gibi durumlarda kuvvet, zaafa karşı zorbalığa teşvik edici bir özelliğe sahiptir... İşte buna rağmen kuvvetli, kuvvetli oluşunun sebebi ne olursa olsun, isterse bir makam sahibi kimsenin durumunda olduğu gibi geçici veya başka bir sebeple sürekli olsun zayıf kişiye eziyet etmekten, baskı yapmaktan ve onu küçük düşürmekten uzak durmasının temeli sadece insani duygulardır ve sadece insana saygı duyduğu için öyle yapmaktadır.Eğer onu, zayıfa kötü davranmaktan alıkoyan sadece kanun ise bilinmeli ki kanun kendi muhtevası içerisinde insanın insanlığa saygı duymayı da taşımaktadır. Hatta kanunu uygulayanlar insanlık duygusundan mahrum kimseler olsa bile bu böyledir.
Sayfa 286 - İşaret yayınlarıKitabı okudu
·
16 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.