"Otomatik Portakal" şimdiye kadar okuduğum en ilginç kitaptı diyebilirim. Bu kitabın her yaşta okunabileceğini düşünmüyorum. Çünkü kitap hem argo ve küfür söylemlerine yer vermiş hem de şiddet içeriyor. Nitekim şiddet içermesi açısından bazı ülkelerde yasaklanmış. Kitaptan biraz söz edecek olursam: Otomatik Portakal, o yıllarda (1960'lı yıllar) modernleşme ve değişim sancılarını yansıtırken, bireylerin ne kadar özgür veya baskı altında olması gerektiğini ve sonuçlarını sorguluyor. Yazar anlatmak istediklerini başkasının anlatımıyla değil direk kendi anlatıyor. Şiddet bağımlısı gençlerden kurulu bir çetenin, çevrelerine saçtığı dehşet ve korkuyu işleyerek bir korku imparatorluğunun resmini çiziyor. Kitabın konusu ise; çetenin lideri Alex, işler çığırından çıkınca yakalanıp gözaltına alınıyor. Ama hapse atılmayıp; cezası bir şiddet deneyine kobay olarak kullanılmak oluyor. Bu deney insanoğlu ve şiddet kavramı arasındaki ilişkiyi ortaya koyma amaçlı ama deneyin kendisi de bir o kadar insan doğasına aykırı. Deney işe yarıyor ve Alex değişime uğruyor. Fakat bu deneyi hükmet yetkilileri yaptıkları için hükmet karşıtı insanlar bu deneyin yapılmasını insanların özgür iradesinden dolayı insanlık dışı buluyor. Kobay olan Alex bir şekilde hastaneden kaçmayı başarıyor ve eski yaşantısına dönmek istiyor. Ama deneyde kullanılan ilaçlardan dolayı artık aynı tepkileri vermiyor. Bu sırada hükmet aleyhine propaganda yapanların eline düşüyor. Onlarda Alex'i kendi çıkarları için kullanmak istiyor. Daha fazla anlatarak okumak isteyenlerin merakını baltalamak istemiyorum. Kitapta anlatılmak istenen ana mesaj ise insan isterse iyi olabilir. Fakat bu insanın içinden gelmelidir. Birilerinin baskısı altında iyi olmaya çalışılınca hepimiz birer "Otomatik Portakal" a dönüşürüz.

Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992,2bin okunma

·

74 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

oku.yorum