Latin Amerika'da aristokrat bir ailenin mensubu, Avrupa'da eğitim görmüş, varlıklı, güzel ve zeki bir mimar olan Lavinia 'nın, ülkesindeki şiddet, sömürü ve yoksulluğa kayıtsız kalamayarak Ulusal Kurtuluş Hareketi’ne katılmasını ve bir gerillaya evrilişini anlatıyor. Kadın ve erkeğin toplumda ve devrimci gelenekte kendilerine biçilen rollerine, ilişkilerine dair yerinde tespitleri çok başarılı. Soluksuz okunup üzerine epeyce konuşulur.