Anlatımı akıcı, bir sonraki adımı merak ederken sayfalarda kayboluyorsunuz. Birşey mi kokuyor? (ne kokuyor bilmiyorum ama Jean Baptiste değil ) Ne acı herşeyin kokusunu kilometrelerce öteden alabilen, bir insanın kokusundan karakterini, o anki duygusunu öngören birinin kokusuz olması şey gibi lan harem ağası olmak. En etkilendiğim kısım; mükemmel kokunun son parçası olan güzeller güzeli kızımızın, babası tarafından artık güvende dediği anda av köpeği Jean-Baptiste yem olması, hafiften bir "lan hayır ya" diyorsunuz.