“Su içtikçe susuzluğum artıyordu. Yedikçe açlığım, konuştukça sessizliğim, yaklaştıkça uzaklığım, başardıkça yenikliğim, kalabalıklaştıkça yalnızlığım, doldukça boşluğum, sevindikçe üzgünlüğüm, zenginleştikçe muhtaçlığım, tanıştıkça yabancılığım artıyordu.
Ta ki, buralara ait olmadığımı anlayana kadar...