Gönderi

Tourneur'ün The Revenger's Tragedy [Öç Alanın Trajedisi] adlı oyunu, işe giriştiği zaman değer verdiği her şeyin soysuzlaşmış ya da soysuzlaşmakta olduğunu gören öfkeli bir öç alıcının hikâyesi olabilirdi; annesi Graziana ile kendisi arasındaki sahneden (Perde II, sahne I) ve kız kardeşi Castiza'nın sözlerinden (Perde IV, sahne IV) oyun bu yönde gelişecekmiş gibi görünür. Ne var ki anne hemen pişman olur, kız kardeş de aynı pişmanlığı duyuyormuş gibi davranır. Böylece hikâye öç alıcılarla şehvet düşkünü saraylılar arasında geçen bir entrika ve kan dökücülük oyununa indirgenir; beş perde boyunca Vindice ne bir ahlak dersi alır ne de yeni bir yaşantı kazanır; kurulu bir çark gibi öç almak istediği kimselerden öç alır, sonra da aynı çarka kapılarak cezalandırılır. Vindice'nin son sözleri hiçbir zaman Shakespeare'in kişilerinin ya da Webster'in Ak Şeytan'ındaki Flaminea ve Vittoria'nın etkileyici son sözleri değil, sağduyuyla önlenebilecek çılgınca bir davranıştan sonra duyulan acı öfkenin ifadesidir: "We die after a nest of dukes" sözleri pek yetersizdir. * (İng.) "Düklerin yuvası uğrunda can veriyoruz."
Sayfa 227 - Can ModernKitabı okudu
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.