Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

437 syf.
·
Puan vermedi
#OkudumBitti #JudiPicoult #YapBoz 437 sy "Ayırt edici özellikler?" diye soruyor. Doğum lekelerini, benleri, dövmeleri kastediyor. 'Yara izim var,' diye düşünüyorum, “Kalbimin tam üzerinde.” Görmek istemeyen kadar kör olmak mümkün değildir! En yakın tehlikeler en geç fark edilenlerdendir . ➜ Hayat; Birkaç saniyelik kararlardan ve anlardan ibaret. Doğru ya da yanlış... Tercihini sen yaparsın, cevabını zaman verir..!!! ----------------------------------------------- Kalemine ve kurgularına büyük bir hayranlık duyduğum ve göz ardı edilemeyecek eserlere imzasını atan yazarla ilk CAM ÇOCUK kitabı ile tanışmıştım.. Sonrasında ise onu TAŞ KAĞIT MAKAS takip etti .. ---------------------------------------- Bu kitap; Son sayfayı bitirdikten çok sonra bile sizinle kalıyor. Bir çocuğun açıklanamayan kayboluşunu.. Kederiyle, çaresizliğiyle, acılarıyla yalnız kalan bir aile... Hak hukuk adalet ve intikam arayan Süreç ne kadar dayanılmaz ağırlıkta ve acılar ile geçse de yine de ölmeden hayatta kalmayı , o acıyla nasıl başa çıkıp ağaya kalkmayı, yeniden yaşamayı yada yaşamaya çalışmayı öğretirken ,bir çok duyguyu aynı anda yaşatarak; suç ve ceza, yargı ve adalet gibi kavramları yeniden sorgulamanıza neden olacak .. son sayfa çevirildikten sonra bile biz okuyucuların elinden bırakmakta zorlandığı, acı verecek kadar güzel ve başarılı bir eserdi YAP BOZ. Çocukların KAHRAMANI SANDIKLARI insanların, nasıl bir canavara dönüştüğünü, o canavarlaşmanın , istismara maruz kalmış çocukların (kızı, erkeği,bebeği ve yaşları fark etmemeksizin) ruhlarında nelere yol açtığına, ne denli büyük hasarlar bıraktığına, nasıl bir kapanmaz yaralar/ izler bıraktığına ; Küçük kahramanımız Nathaniel 'ın dediği gibi ''Şimdi bile gözümü kırpınca göz kapaklarımın içinde onu görüyorum. Artık yumurtada yemiyorum. Dışarıdan bakınca kusursuz görünen bir şey ,içinde ne olduğunu gizliyor olabilir. BİR CANAVAR ..!!'' demesi her şeye son noktayı koyuyor.. Dayanılması zor en zor en ağır bir şekilde.. ---------------------------------------------- Jodi PİCOULT; Yine hayata ve bizlere dair can alıcı bir konuyu ele alarak sizleri sayfaları çevirmeye teşvik ederken diğer bir taraftan ise ; Kitabın konusu ve ağırlığı ile sizi öyle bir eziyor ki okurken nefes almak bu denli kolay gelmeyecek size emin olun. Yazarımız ayrıca; Romanında sosyal farkındalık & dikkat & hassasiyet gerektiren bir konu olan ÇOCUK İSTİSMARINA öyle bir parmak basıyor ki.. Bazen, görmek istemediğimiz yada yakıştırmadığımız ,aklımızın almadığı ve ucundan geçmediği kişilerin ,hatta ve hatta çoğu kez inkar dahi edilen bu gerçekleri de yüzümüze okkalı bir tokat gibi vurmaktan hiç çekinmiyor --------------------------------------------------------- Kitabımız hassas konusu gereği , abartıdan uzak , olması gerektiği gibi ,etkileyici , çarpıcı ve öylesine dikkat çekici bir şekilde kaleme alınıp parmak basılması gereken yerlere öyle bir değindi ki .. Olaylar da dahil yaşanılan şeylerin bıraktığı o duygu yoğunluğunu ve hissini yazarımız bizlere geçirerek resmen zirve yaptırdı.. Bir konuyu anlayabilmek, hissedebilmek ve empati kurabilmek için YAŞAMAK GEREKİYOR 'un çok ötesindeydi okuduklarım... Yer yüzündeki cinsel açlığın, sapkınlığın, sapıklığın... adına ne derseniz artık önüne, sadece cinselliği tabu olmaktan çıkaracak ve ailede başlayıp, okulda devam edecek cinsel eğitimle geçilebileceğini düşünüyorum sade ve sadece. Ne olursa olsun, hangi şartlar ve koşullar altında , hangi ortamda olursa olsun çocuklar korunmalı, sahip çıkılmalı ,güvenle ,sevgiyle, şevkatle , korkusuz büyümeliler /büyütülmeliler Bu tür insanlık dışı şeylere en'lerin ötesinde ağır yaptırımlar, cezalar getirilmeli artık Benim başıma gelmez zihniyetinden kurtulmamız gerek ayrıca da Kimse ,üç maymunu oynayıp susmamalı / susturulmamalı artık, avaz avaz bağırılmalı kulakları sağır edercesine ----------------------------------------- KİTABIMIZIN İÇERİĞİNE şöyle bir baktığımız da; Nina Frost; Hukukçu, üstelik bölge savcısı, parlak bir kariyere, sevecen bir eşe, çok güzel, uyumlu ve zeki bir çocuğa sahip bir anne ve bu tabloyu anında paramparça edecek ve küçük oğlunun aniden konuşmayı kesmesiyle başlayan olaylar cinsel tacize uğradığının anlaşılmasıyla gelişir .. Alanında başarılı bir savcı olan Nina, mahkemede özellikle istismara uğramış çocukların savunucusuydu... Elbette bu onun işiydi ta ki kendi oğlunun da başına gelene kadar... Mesleği olan hukukun adaleti yerine getirmekte ne derece başarılı olduğunun muhasebesini yapar ve hayatını darmadağın eden suçun cezasını kendi elleriyle vermeye yönelir... iste o zaman savcı Nina'dan anne Nina'ya dönüşür ve oğlunu korumak için yapmaması gereken bir şeyi yapar... ve ondan sonra ise başka bir hikaye başlar... Suç ve ceza, yargı ve adalet... Her suç cezasını gerektiği şekilde bulur mu? Her yargılama adaleti gerektiği şekilde yerine getirir mi Gazete sayfalarında, ekranlarda her gün izlediğimiz suç sevdiklerimizden birine karşı işlense ne yaparız Hangi işi yaparsanız yapın, ne kadar mükemmel olursanız olun anne ve baba olduğunuzda işler sizin ummadığınız gibi gelişir ve sonuçlanır ... Tüm bunları düşündürecek, okuru kendisi, daha da önemlisi vicdanıyla tartışmaya itecek bir roman. ve son sayfalarda öyle bir şey ortaya çıkıyor ki anlatılmaz.. Kendimce işte bu dedim .... --------------------------------------------------- Kitabı ; Nathaniel'ın annesi Nina, Babası Calep ve Ara ara küçük kahramanımız Nathaniel'ın gözünden okuyoruz. Ayrı iki koldan.. ilk kısım cinsel saldırıya uğrayan Nathaniel'ın yaşadığı sancılı süreçler işlenirken , Diğer ikinci bir kısım ise evladına bunu yapan kişiyi bulup öldüren ve sonrasında cinayet ile sorgulanan annemiz Ninanın mahkeme salonunda verdiği zorlu mücadeleler işleniyor.. Nina'nın davası ile birlikte kahramanlarımızın inişli çıkışlı ,çalkantılı hayatlarına şahitlik ederken, küçük kahramanımızın bedensel hasarının yanı sıra ruhundaki hasarı, kapanmaz yarayı da ,ona nasıl derin bir iz bıraktığını ve bırakacağına da şahitlik ediyoruz sayfalar arasında... Ayrıca , bir okurdan ziyade bir anne olarak hikayede çocuk istismarını ve yetersizliklerini de içim yana yana okudum maalesef ---------------------------------------------- KİTAP ALINTILARI Bakış açını değiştirirsen görüş açın da tamamen değişir. Zamanın kavşağından bir kere döndün mü ,dün bile insana yabancı gelir. Yeni bir acıya sebep olacaksa, mevcut bir acıyı dindirmek doğru mudur? Şartlar ne olursa olsun, karşı kıyıda umudun silik siluetini gördüğünüz sürece vazgeçmezsiniz. Yüreğin lime lime olurken yine de yaşamaya devam edebiliyorsun. kırıklarımızı ve çatlaklarımızı acılarımızla sıvıyoruz.
Yapboz
YapbozJodi Picoult · April Yayıncılık · 2020545 okunma
·
202 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.