Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

608 syf.
7/10 puan verdi
Unutulmuş Kitaplar Mezarlığı 2.kitap
""""Burası bir gizem. Bir sığınak. Her kitabın, gördüğün her cildin bir ruhu var. Onu yazanların ruhu, okuyan, yaşayan ve hayal edenlerin ruhu. Bir kitap ne zaman el değiştirse, ne zaman birisi sayfalarına baksa, ruhu büyür ve güçlenir. Bu yerdeyse artık kitapları kimse hatırlamaz, zamanla kaybolurlar, sonsuza kadar yaşarlar, yeni bir okuyucunun eline ulaşmayı beklerler, yeni bir ruha...""" Unutulmaz cümleler ile tekrardan başlayalım... 1920'lerin çalkantılı ve gizemli Barselona'sında, yasak bir aşka takıntılı genç bir romancı olan David Martin, takma adla sansasyonel romanlar yazarak hayatını kazanıyor. Sorunlu bir çocukluktan kurtulan, kitapların dünyasına sığınmıştır. Esrarengiz eski bir eve yerleşir ve bu evin derinliklerindeki kilitli bir odada önceki sahibinin gizemli ölümünü ima eden mektuplar varken, imkansız bir aşkla mücadelenin içine de dalan David hayatının teklifini alır: kalpleri ve zihinleri değiştirme gücüne sahip bir kitap yazması gerekir. Karşılığında bir servet alacak olan David çalışmaya başladığında, bu akıldan çıkmayan kitap ile evini çevreleyen gölgeler arasında bir bağlantı olduğunu fark eder ve olaylar başlar yine film tadında... Rüzgarın Gölgesi ile başlayan macera, bizi yine Unutulmuş Kitaplar Mezarlığı'nın gotik evrenine götürerek, entrika, aşk, dostluk üzerine konularla harmanlanırken, kitapların büyüsünün, tutkunun birleştiği sırlar labirenti de oluşturur ki okuduğum kitaplara göndermeler olunca başka güzel oldu benim için... Yine olaylar zinciri olan kitap ilk kitap gerisinden devam ederken serinin üçüncü kitabı Cennet Mahkumunu da en kısa zamanda okuyacağım zira yazardan aldığım ilk kitap meğer serinin üçüncü kitabı imiş... Yazarın oluşturduğu çok olay örgüsü, ben de okumaktan çok izlemek isteği oluşturuyor, oyüzden sanırım okurken herkes kadar zevk alamadığım bir yazar oldu, bakalım üçüncü kitap belki beklentilerimi tamamen karşılar... """Yüz ismim vardı ve pek çok işim oldu, ancak hiçbiri bana ait değildi. Sonsuz şehirlerde ve hiç kimsenin geçmişi ya da geleceği olmayacak kadar küçük köylerde kayboldum. Hiçbir yerde gereğinden fazla durmadım. Kısa süre sonra, hiçbir uyarıda bulunmadan tekrar kaçtım, zamanın merhamet göstermedi- ği, anıların yandığı kasvetli odalarla sadece birkaç eski kitap ve ikinci el giysi bırakarak. Belirsizlik dışında hiçbir anım olmadı. Yıllar bana bir yabancının bedeninde yaşamayı öğretti...""" Kitaba karşı hislerimi güzelleştiren cümlelerdi, bir nebze de olsa, kurulan bağlantılar hoşuma gitti...
Meleğin Oyunu
Meleğin OyunuCarlos Ruiz Zafon · Kırmızı Kedi Yayınları · 2021262 okunma
·
1 artı 1'leme
·
224 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.