Gönderi

İhlal prosedürü süreci Türkiye'nin Avrupa Konseyi'nden ihracına kadar gidebilir. Unutmamak gerekir ki AİHM hükümetin savunmasını haklı bulmadı ve 11 Temmuz 2022 tarihinde Türkiye'nin Kavala v. Türkiye Davası'ndaki ihlal kararından kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini söyledi. Büyük Daire'nin 17 yargıcından 16'sı ihlal yönünde oy kullandı, sadece Türk yargıç karşı oy yazdı ve ihlal yönünde oy kullanmadı. Yani karar 46. maddenin ihlali şeklinde çıktı ancak Türkiye bunu uygulamazsa, Bakanlar Komitesi yaptırımlar uygulayacak. Kararlar alınacak, birtakım toplantılar iptal edilecek. Bir süreç var ve sonunda ne olduğunu biliyoruz: Avrupa Konseyi Statüsü'nün 8. maddesi gereğince, bir devlet 3. maddede yazan hukuk devleti ilkesini ve insan haklarını ihlal ediyorsa, o ülkenin, yani bizim durumumuzda Türkiye'nin temsil hakkı kaldırılabilir, sözleşmeden çekilmesi istenir. Çekilmezse, Bakanlar Komitesi üyeliğin kaldırılması konusunda karar alabilir. Türkiye'nin Avrupa Konseyi üyeliği sona erer. Bu sadece bir kurumdan çıkmak anlamına gelmez, bu sonuç Türkiye'nin uluslararası alandaki yeri ile ilgili bir sonuç doğurur. Hukuk devleti, insan hakları, çoğulculuk ve demokrasi bakımından... Artık Avrupa Birliği hayali olamaz. Böyle bir duruma izin vermemek gerekir.
Sayfa 501 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.