Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Çoğu sayfada hayatınızı sorgulayacaksınız.
Hayata farklı açılardan bakmamı sağlayan acayip bir serüven oldu. İnsanların düşüncelerinin önemsiz olduğunu gösteren, onlara göre hareket etmememiz gerektiğini sürekli yüzümüze vuran şahane bir eser. Ana karakter dışında yan karakterlerin de hayat hikâyelerine detaylı değinilmesi kitaptan aldığım hazzı arttırdı. Ölmeye karar vermesinin çok basit iki nedeni vardı. Duyanların onu haklı bulacağını düşünür. Birinci neden: Yaşamındaki her şey hep aynıydı ve bir kez gençliği sona erdi mi hep yokuş aşağı gideceği belliydi: Yaşlılık dönüşü olmayan izler bırakacaktı. Yaşamını sürdürmekle hiçbir şey kazanamayacaktı, tam tersine acı çekme olasılığı hep artacaktı. İkinci neden daha felsefiydi: Veronika, gazete okuyan, televizyon seyreden, dünyada olup bitenlerden haberli biriydi. Her şey yanlıştı ve kendisi herhangi bir şeyi düzeltebilecek bir durumda değildi. Bu, tamamıyla aciz olduğu duygusunu büyütüyordu içinde. … SPOİLER … İlk sayfalarda romanın gerçek bir olaydan esinlenerek yazıldığını anlıyorsunuz. Yazarımız kendi hayatıyla benzerlik kurduğu Veronika’yı dostu olan bir başka Veronika’dan dinleyerek kağıda döküyor. - Villete adlı tımarhanenin başhekiminin kızı. - (Başkarakterimiz intihar ettikten sonra kurtarılıp buraya yatırılmıştır.) Yazarımızın da zamanında akıl hastanesine yatırıldığını öğreniyoruz bu bölümde. Bir süre sonra hastanede gözlerini açan Veronika, kalbinin geri dönüşümsüz bir yola girdiğini yani kalbinin en fazla 1 hafta sonra duracağını öğrenir ve kitap başlar. Daha sonraları kriz geçirip kriz sonrası midesini boşaltması bu 1 haftanın uzamasına sebep olur fakat o kısımlar biraz geciktirilmiş, net bir şey söylenmiyor kitapta da. Hastanenin sahibi Dr. İgor’un Veronika ile görüştüğü ve depresyonla ilgili bilgilendirme yaptığı kısımlar ve aforizmalar etkileyiciydi. Veronika’nın hikâyesine ara verilip akıl hastanesinde edindiği arkadaşı Zedka’nın takıntılı aşkından düştüğü durumlara yer verilir. Güzel bir ailesi vardır fakat bu takıntısından vazgeçemez. Bu takıntı onu en sonunda Villete’ye getirir. Burada göksel yolculuk yapmanın inceliklerini öğrenecektir. İyileştiğini düşündüğünde hastaneden çıkmaya karar verir. Gerçek dünyayı artık bambaşka şekilde algılamaya başlar ve delilik kisvesi altında çok daha özgür bir yaşam sürecektir. Veronika’nın ölümü beklerken yaşamdan zevk almaya başladığı uzun bir bölüme üzülerek şahitlik ediyoruz. Kardeşlik Çemberinde kendisinden beklenmedik hareketler yaparak kendi farklı özelliklerini keşfeder ve çemberden ‘Mari’ adında bir arkadaş edinir. - Onun da hikâyesine uzunca değiniliyor. - Bu keşif onu hayata biraz daha bağlar. Eduard adlı şizofren bir genç, ondan piyano çalmasını ister ve ailesinin engelinden çalmaktan uzaklaştığı piyanosunu tüm benliğiyle, dinlemekten haz alan Eduard’a çalar. - Şizofren Eduard’ın da ilginç bir hikâyesi vardır. - Uzun zamandan beri ölüm düşüncesiyle dolu olan Veronika, yaşama isteğine söz geçiremez olmuştur. Veronika’nın ölümle ilginç oyunu hastanedeki herkesin ilgisini çekmiştir ve hayata bakış açılarında farklılıklara yol açmıştır. Mesleği avukatlık olan Mari adlı karakterimizin hikâyesi, bana Veronika’dan ilginç geldi. Kocasıyla mutlu bir evlilik sürerken bir gün mesleğinin yoğunluğundan bulanır, insanlara daha fazla yardımı dokunacağı bir şeyler yapmak ister ve karar aşamasında gittikleri sinema filminde ilk panik atağını geçirir ve ondan sonra hayatı eskisi gibi olmaz. Ataklar tekrarlayınca meslektaşı, hastaneyle görüşmesini teklif eder. Hastane görüşmesi sonucunda kocasına eziyet çektirdiğini düşünüp burda yatmaya karar verir. Akıl hastanesinde yatan birine toplumun kötü gözle bakma düsturu yüzünden hem kocasından olur hem de mesleğinden. Oysaki itibarlı bir şekilde emekli olmak ve kocasıyla güzel vakitler geçirmekti tek istediği. Tutunacak dalı kalmayan Mari, hiçbir şeyi olmamasına rağmen - başhekim de yalan söylediğini anlar - kötü olduğunu söyleyerek misafirliğinin süresini uzatma kararını açıklar. Eduard, yaşadığı bisiklet kazası sonucunda ressamlığa yönelmiş, okumayı bir kenara atmıştır ve büyükelçi babası onun bu sanat aşkını hiçe sayıp kendi yolundan gitmesini isteyince üst üste gelen bu durumlarla akıl sağlığını yitirmiştir ve kendisine şizofrenlik teşhisi konularak Villete’ye yatırılmıştır. Veronika ile tanıştıktan ve hikâyesini öğrendikten sonra, onun ölümünü görmeye dayanamayacağı için ilk defa hastaneden kaçmak ister. Kıza karşı bir şizofrenin hissedemeyeceği bazı duygular hissetmeye başlamıştır. Hasta bakıcılar onun iyileştiğini, normal tepkiler vermeye başladığını görüp elektro şokla kısa süreli belleğini silerler ve onu Villete’ye mahkûm ederler. Bu durumu, taşkınlık yapmasınlar diye diğer hastalara ibreti âlem olarak kullanırlar. Bu hastanenin ne kadar yozlaştığına en belirgin kanıt da budur. Mari'nin iyileştiğine ve ayrılmak istediğine dair Dr.İgor ile konuşmaya gittiği bölümde, toplumun genelinin kabullendiği normlara saçma da olsa tepki gösterilmesinin 'Klavye ve Daktilo' daki Q klavye hikâyesiyle anlatılması güzeldi. Alfabetik sırada düzenlenen tuşlar, hızlı yazılmasına bu da çubukların birbirine karışmasına sebep olacağından bu klavyeden vazgeçilmiştir. Sonrasındaki örnekler de Q klavye üzerinden devam etmiştir. ''Bu düzeni bozmaya kalkan, malını kimseye satamaz.'' En son kısımda Eduard Veronika’yı kaçırır. Son günlerini sevdiği adam Eduard ile geçirmek isteyen Veronika, istediğine kavuşur fakat beklediği ölüm gelmeyecektir. Dr.İgor’un Veronika üstünde yaptığı Vitriol (Acılaşma) deneyi başarıya ulaşmıştır. Fenotal adlı ilaçla yapay kalp krizi oluşturarak Veronika’yı hayata bağlamayı başarmıştır. Bir daha asla intihar girişiminde bulunmayacaktır. Doktor, onun her gün ölümü bekleyerek yaşayacağını bilir, bunu da her yeni gün onun için bir mucize olacak diyerek kendi kafasında çözümler. Veronika’nın bu yaşama bağlanma durumu diğer hastalara da sirayet etmiştir ve hastaneden kurtulmaya eğilimli hasta sayısında artış görülmeye başlamıştır. Bu durum doktoru çok da ilgilendirmez çünkü istediği deney başarıyla sonuçlanmıştır ve tıp dünyasına adını altın harflerle yazdırabilecektir.
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202077,7bin okunma
·
482 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.