Hikmet Dizdaroğlu
Haşim, kendi çirkinliğine inanmıştı. Bu yüzden, evlenmekten korkuyordu. Bir gece, suratının çirkinliğini düşünerek uykusu kaçar. Suratımı şöyle bir düzelteyim, der. Başını lepiska saçlarla örter; yanağındaki halepçıbanını kaldırır, ağzını küçültür, çenesini inceltir. Fakat yine de memnun olmaz. “Anladım ki, bu kafayı kökünden kesip atmaktan başka çare yok.” kanısına varır.
(Görsel: Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun Gençlik ve Edebiyat Hâtıraları: 6)
·
47 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.