Evet, unutamayacağım kitaplar listesinde ve bunun sebebi içeriği değil. Depremde evi terk ederken kitabımla birlikte diğer birçok eşyayı da arkamda bırakmak zorunda kaldım. Boş kaldığım -ya da böyle zannettiğim- zamanlarda “kitabım yanımda olsa çoktan bitirmiştim” diye düşünmekten alamadım kendimi.
Nora’nın sancısını belki de bu yüzden çok daha iyi anladım ama onun aksine ben hayatımdan memnundum. En basit ifadeyle *normaldi* olması gerektiği gibiydi. Sonra bir şey oldu ve tepetaklak oldu her şey. Önemli gözüken şeylerin o kadar da önemli olmadığını, en önemlisinin can sağlığı olduğunu idrak ediyor insan zaten bildiği halde.
Paralel evrenlerdeki hayatını yaşarken neden kendi hayatı gibi hissetmediğini çok iyi anladım. İnsan kendi çabalamak, geldiği yere iyi veya kötü kendi seçimleriyle gelmek istiyor. Sonunu sevdim. Umarım artık mutlusundur Nora.