Gitsem ayrılık olur, kalsam çöl...
(...)
Öyle bir yere geldim ki
Sıcak ve soğuk, aşk ve nefret, savaş ve barış
Üşümek ve sonra ısınmak gibi
Gitsem ayrılık olur, kalsam çöl
Gidersem bende hasret olur ve belki beni sevenler de özler ama
Anladım ki özlemden hiç kimse ölmüyor, ama ben ölüyorum
Nefes alıyorum, önemsiyorum ve gitmek istiyorum
Anladım ki hasret yeni bir aşka kadar sürüyor
Sevdiklerim ve beni sevenler,
Bağışlayın su akıyor ve ben gidiyorum.
Kitabı okurken aklıma merhum Tuncay AKDOĞAN'ın kendi yazdığı ve söylediği '' Bir nehir ki ömrüm '' ezgisi geldi. Ne bir eksik ne bir fazla.
Antik Yunan Mitolojisinde önde gelen ve en önemli tragedia yazarından biri olan Sophokles (diğerleri Euripides , Aiskhylos ) bu eserinde sanatına dair eteğindeki tüm taşları dökmüş denilebilir. Aşk, nefret, savaş, barış, cinsellik, intikam, ıstırap, ve ana tema olarak başkarakter Herakles üzerinden erkekliği , eşi Deianeira üzerinden de dişiliği vurgulamış. Bir tiyatro ve mitolojisever olarak tek solukta okuduğum bir eser oldu. Tavsiye ederim dostlar.
''Herakles her zaman ve her yerde galip geldiği halde, bir kıza olan aşkına yenik düştü.''
sevgi içimizde