Şibumi;Anlatılamayacak bir niteliği tarif etme çabası.Şibumi sıradan,olağan görünümlerin altında yatan gizli üstünlükleri anlatır. O kadar doğru bir söz ki,cesaretle söylenmesine gerek yok. O kadar dokunaklı bir olay ki,güzel olmasına gerek yok. Şibumi demek,bilgiden çok anlayış demek,ifade dolu bir sessizlik demek. Kendini kanıtlama gereği duymayan bir alçakgönüllülük demek. Sanatta Şibumi zarif bir basitliliği ifade eder.Buna Sabi denir.Felsefedeyse kendini Wabi olarak gösterir.Büyük bir ruhsal rahatlıktır ama pasiflik değildir.Bir insanın kişiliğindeyse...nasıl söylemeli...Hakimiyet peşinde olmayan otoritemi?Onun gibi birşey. Kitabımız CIA'in "yine" kanunsuz bir operasyonuyla başlar Roma Uluslararası Havaalanı'nda 9 kişinin ölümüyle sonuçlanan bir operasyonun brifingiyle okumaya başlarız,ölen iki teröristin yanısıra yedi masum insan ve teröristlerle bağlantılı genç bir kadın kamera görüntülerine takılır,Hanna STERN. Kadın araştırılırken dikkatlere takılan bir başka isim Nicholai HEL!Namı diğer Nikko. Kahramanımız Nikko'yu çocukluğundan itibaren tanımaya başlarız.Kendine ait bir evi,kültürü,hatta vatanı yok.13 yaşlarında bile altı dil konuşup,beş dilde düşünebilen bir insan Nikko... Nikko'nun yaşadığı olaylar,yetişmesine ve kendisine has benzersiz düşünce ve kültürüne nasıl şekil verecek?Ve Şibumi felsefesi kahramanımızı nasıl etkileyecek? Uzakdoğu Kültürü ve Mistisizmini çok çok iyi kurulmuş cümlelerle harika bir şekilde anlatmış yazar.Akılda kalıcı ve son derece etkileyici cümleleri kitaba ustaca serpiştirmiş. Bilgelik dolu sözler var"Zaman zaman babama acıdığımı hissederdim,ona kendisini çok sevdiğimi söylemediğim için.Ama aslında kendime acıyordum.Benim söylemeye duyduğum ihtiyaç,onun işitmeye olan ihtiyacından fazlaydı." "Bazı el sanatçıları yirmi yıllık tecrübeleriyle övünürler.Oysa aslında bir yıllık tecrübeyi yirmi kere geçirmişlerdir." gibi etkileyici cümleler. Kitabı okudukça Yazara olan merakınızda artıyor. Şimdi ben burada ,bu incelemede bu cümleleri kullanırken,sanmayınki bu kitap öyle felsefi boyutta,sadece bilgelik içeren cümlelerden meydana gelmiş,yani Mevlana,Aristo,Pascal veya Conficius tarzı bir kitap beklemeyin,kanlı sahneler,soluksuz maceralar var içinde. Yazarın hayal gücü,betimlemeleri,hikayeyi sürükleyişi,karakterleri dağıtışı müthiş derece ustaca.Kitapta bir dipnot vardı,bazı bölümlerin çıkarıldığına dair(fazla şiddet içeriğinden dolayı) ve bu kitabın filmi çekilirken bir dağcı hayatını kaybetti diyordu ancak filmini araştırdığımda çekilmediğini öğrendimki bu bence çok büyük bir eksiklik.Nicholai HEL karakteri filmiyle birlikte başlıbaşına bir fenomen olurdu. Kitap iyimiydi;çok çok iyiydi. Yazar;Adam tam bir sanatçı muhteşem. Hikaye;Ana karakteri ve yan karakterleri bir hikayeye böylesine ustaca adapte edebilmek ve okuru meraklandırarak hikayenin içinden koparmamak zor bir iş. Kitapta Doğu Mistisizminden,Batının olmayan kültürüne,casusluktan,bilgeliğe,Petrolden suya,Onurdan Onursuzluğa herşey var. Doğu Kültürü ve Onur kavramı bilgelik dolu sözlerle hikayeyi usta bir şekilde sürüklemiş. Bir ara inanın hiç ilgisi olmadığı halde Bilim-Kurgu okuyorum hissine kapıldım.Hiç sıkılmadım,hikayeden hiç kopmadım,her cümlesini anladım,içime sindi.OKUNMALI!

ŞibumiTrevanian · E Yayınları · 20228bin okunma

·

8 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.