Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

520 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Jack London - Martin Eden
Okurların ikiye ayrıldığı, bir kesimin fevkalede beğendiği, yere göğe sığdıramadığı, diğer bir kesimin ise daha en başından oldukça sıkıcı olduğunu düşündüğü kitaptır Martin Eden. Ben kitabın ilk sayfasından itibaren büyüsüne kapılanlardanım. Kitabın fazlasıyla tasvir edici özelliği ile karakterlerin gerçek kişiliklerini ve Martin Eden üzerindeki etkisini uzun solukta anlayabileceğimiz ayrıntılara yer veriyor olması bu tarz yazımları okumayı sevenler için fazlasıyla tatmin edici olacaktır. Kitap, Martin Eden’in bir vesile ile tanıştığı burjuva sınıfına mensup Ruth’a aşık olması ya da aşk olduğunu düşündüğü duyguları neticesinde hummalı bir mücadeleye girişmesi ve rafine bir yazara dönüşmesini ele almaktadır. Martin Eden’in deyim yerindeyse yazı yazmanın a,b,c sinden başlayarak başarılı bir yazara dönüşmesi insanın içindeki umutların yeşermesini sağlıyor, her şeyi yapabileceğimize olan inancımızı pekiştiriyor. Martin Eden’in yazma motivasyonu başta Ruth olmakla birlikte kahramanımız yazarak bu mücadelenin sonunda burjuvazinin kapılarının da aralanacağını düşünüyor. Daha kitabın ilk satırlarında Ruth’un evindeki yağlıboya tablodan, kitaplardan, bu dünyadan nasıl etkilendiğini ve bunun hikayenin başlangıcı için muhteşem bir detay olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. Martin Eden’in yazarlık yolculuğuna başlamasına Ruth’a olan duyguları vesile olmuş ise de, kitabın başından sonuna dek Ruth’un Martin Eden’in yazımları ile sadece belirli bir amaç için ilgilenmesi, Martin Eden’in kaleminden çıkmış ve kendi iç dünyasını yansıtan eserlerini “basılıp basılmayacağı”, “para edip etmeyeceği” şeklindeki bir zihniyetle değerlendirmesi Ruth’un aşk kavramından oldukça uzak olduğunu hissettirdi bana. Ruth’un Martin Eden’e olan duyguları samimiyetten uzak, belki de geçim sıkıntısı bilmeyen bir burjuvazinin davranış biçimiydi. Kitabın en sevdiğim kısmı Martin Eden’in başarılı bir yazar olma yolunda verdiği mücadelelerin değer görmeyip, eserler basıldığında kendisinin hala aynı insan olduğunu haykırmasıydı. Aynen şöyle: “…Kimse beni istemezken hangi kıymete sahipsem şimdi de öyleyim. Şu anda kafamı en çok kurcalayan şey, beni neden istedikleri. Beni kendim olduğum için istiyor olamazlar çünkü hala eskiden istemedikleri kişiyim. Demek ki beni başka bir şey için, benim dışımda bir şey için, ben olmayan bir şey için istiyorlar! Sana bu şeyin ne olduğunu söyleyeyim mi? Gördüğüm kabuldür bu.” Gördüğü kabul sonrasında ise ait olmadığı burjuva sınıfının aslında dışardan göründüğü gibi yüce ve donanımlı insanlardan oluşmadığını anlar Martin Eden. Bu süreçte kendi ait olduğu sınıftan da uzaklaşmış, yabancılaşmıştır. Birçok yönüyle insanın içine dokunan, ümit ve hayal kırıklıklarını içinde barındıran, bir an olsun elimden bırakmak istemediğim bu kitabı hüzünlü duygular ile uğurluyorum. Okuma listenize almanız tavsiyesi ile… Keyifli okumalar.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,3bin okunma
·
119 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.