Gönderi

Her bir alanın kendine özgü doğruluk (hakikat) ölçütü vardır ve bunlar birbirine indirgenemezler. Çifte hakikat öğretisi denen şey budur. Ockhamlı bu öğretinin, gücünü koruması bakımından dinin lehine olduğunu düşünüyordu. Çünkü felsefe ve bilimin doğruluğunun kaynağı akıl iken teolojinin doğruluk kaynağı imandan başkası değildi. Böylece tüm Skolastik düşünürlerde olduğu gibi Ockhamlı'nın öğretisinde de akıl ve inanç-iman ayrımı sıkı bir biçimde korunmuştur. Çifte doğruluk öğretisinden çıkan sonul sonuç şudur: Felsefi ve teolojik doğruluklar birbirlerinden bağımsız oldukları için, biri ötekinden türetilemez. Ayrıca bunlar farklı doğruluklar olarak birbirleriyle çelişik bir konumda değillerdi (Çelik 2010; 202).
·
29 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.