Gönderi

Ancak diğer taraftan, Osmanlı hikmet anlayışı çerçevesinde, şu olasılık da her an mevcuttur; doğal oluşumlar, Tanrı tarafından yeniden düzenlenebilir ve dolayısıyla eski matematiksel modeller işlevsiz kalabilir; bir modelin ebedi olarak yürürlükte kalmasının bir garantisi yoktur; bu belirsizlik, beraberinde epistemolojik bir tedirginlik getirmiş ve bu tedirginlik, modeller oluşturmaya yönelik girişimlerde bir isteksizliğe sebebiyet vermiş olmalıdır; öyle ya, belirsiz bir Doğa'yı anlamak ve kavramak için belirli bir model kurma külfetine katlanmanın bir yararı var mıdır? Bu nedenle Orta Çağ İslam Dünyası'nda ''Adetullah'' (Allah'ın Adeti) olarak adlandırılan bir çözüm önerisiyle bu sıkıntı aşılmaya çalışılmıştır; buna göre, Tanrı , Doğa'nın işleyişini değiştirmeye ve şu veya bu yöne çevirmeye muktedirdir; ancak başta kurmuş olduğu doğal yapıyı değiştirmesini gerektirecek bir neden bulunmadığı için -kaldı ki böyle bir nedenin mevcudiyeti de bir anlamda tanrısal kudreti sınırlamak olacaktır- böyle bir çabanın içine girmez ve doğal işleyişi yarattığı durumda bırakır (Demir 2014; 33).
33 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.