Realite
1-Realite nedir ?
‘ Üstad ’ın tarifi şöyledir:’…İnsanlar için realite, hislerinin ilgili bulunduğu mevcudiyete inanmış olmalarıdır:’
Bu tarifte üç unsur vardır :
1-Mevcudiyet
2-Bu mevcudiyetle ilişki kurmuş insan duygusu,
3-İnanış
Realiteler mutlak olmayıp izafi önemleri vardır .Zira bu insanın hislerine takılan mevcudiyetlerin o insanda sağladığı kanaat o insana has bir özelliktir.
‘ Ruhun duygusu her yüksekliğin aşamasında bir değildir…’
Yükseklik ise duygu alanındaki mevcudiyetlerin hem çoğalmasına ve hem de derinleşmesine olanak verir. Dolayısı ile genişler .Biz insanların duyup inanabileceği mevcudiyetler pek sınırlıdır. Şu halde realite alanı da dardır .
Üstad: ’ …Sizin ancak maddi araçlarınız nispetinde bilginiz vardır ,araçlarınızın dışındaki bilgilerde muhtemelen işinizi görmez …’ diyor
‘Şu halde esasen böyle bir sınırlı bilgi ile salt realiteden bahsetmeye imkân yoktur. Salt realite ancak Yaradana mahsustur…’
Üstad: ’ …Nispi realitenin mutlak realite karşısındaki kıymeti sıfırdır …’
2-Realite ile verite arasındaki ilişki :
Verite hakkında Üstad ’ın tarifi şöyledir:’…verite düşüncenin Nefsül’emre uygun gelmesidir. Buradaki nefsül emirden murat ,Allah’ın kanunları neticesindeki vaziyettir…’
Yani bir insan kendi duygularına göre bir hükme varmış olabilir. Bu hüküm onun kanaatı ve inancını teşkil eder .Ama bu inanç onun realitesi olmakla beraber bir verite değeri taşımaya bilir .Verite olabilmesi için doğa kanunlarının neticesine uyması gerekir…’
’ …Yani bir realitenin verite olması için doğa kanunlarının neticelendirdiği bir duruma uygun olması gerekir…’
İnsanlar çeşitli realite safhalarından geçmişler ve geçmektedirler. Her devrin realitesi vardır. Realiteler gelip geçmeye mahkumdurlar. Batlamyüs’ün astronomik kâinat görüşü bir realitenin temsilciliğini yapmıştı .Dünyanın etrafında güneşin döndüğünü kabul eden bu görüş ve izahlar bir realite olmakla beraber bir verite olmaktan uzaktır. Zira doğa kanunlarına uymaz .Gerçi o zamanda bir takım hesaplar yapılmakta ve doğru neticeler alınmakta idi .Ama bu dahi verite olmasını zorunlu kılan kâfi bir unsur olmaktan uzaktır. Nitekim ,bu günkü bilgilerimizin de verite olup olmadığını bir münakaşa konusu pekâlâ olabilir. Ancak bilginin genişlemesinde ,hatalarımızın azalmasına ve realitenin veriteye yaklaşmasına olanak veren etkenler arasında bulunduğunu söyleyebiliriz.
·
62 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.