Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Değer okunmaya, zaman ayırmaya...
Unutmayalım ki... "Allah bile insanları yaşamının son gününe dek yargılamaz." . "Dinle oğlum! Ben bu sözleri sen yatmış uyurken söylüyorum. Küçük ellerinden birini yanağına dayamışsın, sarı buklelerin ise ıslak, alnına yapışmış. Odana yavaşça girdim, yanımda da başka kimse yok. Birkaç dakika önce kitaplıkta oturmuş gazete okurken bir pişmanlık dalgası beni boğmaya, soluğumu tıkamaya başladı. Suçluluk duydum ve başucuna geldim." "İşte düşündüğüm şeyler oğlum: Sana kızmıştım. Okula gitmek için giyindiğin sırada seni azarladım. Çünkü yüznü üstünkörü yıkadığını görmüştüm. Ayakkabılarını temiz lemediğin için seni suçladım. Yere bir şeyler düşürdüğünde yine kızdım." "Kahvaltıda yanlışlarını görmüştüm. Önündekileri döktün, dirseklerini masaya dayadın, ekmeğine gereğinden fazla tereyağı sürdün.... Trene yetişmek üzere yola koyul- duğunda, sen bana el sallayıp 'Güle güle, baba' dedin, bense yanıt olarak 'Omuzlarını geri çek' dedim kaşlarımı çatarak." "Aynı eleştiriler akşamüzeri yeniden başladı. Daha yoldayken dizlerini yere dayamış, bilye oynadığını görerek, arkadaşlarının yanında Çorap pahalı bir şeydi ve eğer satın almak zorunda kalsaydın, daha dikkatli davranırdın! Düşün, oğlum, bunlar bir babanı söyleyeceği sözler miydi?" "Anımsıyor musun, daha sonra kitaplıkta oturmuş gazete okurken, usulca içeri gözlerinde incinmiş bir ifade vardı. Gazetemin üzerinden sana baktığımda, bir an duraksadın. 'Ne istiyorsun?' diye sordum." "Hiçbir şey demedin. Koşup kollarını boynuma doladın ve öptün beni. Allah yüreğini öylesine sevgiyle doldurmuştu ki." "Sana aldırış etmediğim hâlde, boynuma sıkı sıkı sarıldın. Sonra gittin, merdivenlerden yukarı çıktın. Çok geçmeden gazete ellerimden kayıverdi ve bir korku kapladı benliğimi." "Alışkanlığım beni ne hâle getirmişti? 'Kusur bulma alışkanlığı... Sana verdiğim ödül buydu. Seni sevmiyor değildim; yalnızca senden çok şey bekliyordum." • "Benim çocukluğumdaki değer yargılarıyla yargılıyordum seni. Oysa sen çok güzel, çok dürüst özelliklere sahiptin. Küçük yüreğin, geniş dağların ardından söken şafak kadar büyüktü. Bana doğru koşup beni öpmen, iyi geceler dilemen bunu kanıtlıyor. Bu gece hiçbir şey umrumda değil, oğlum. Karanlıkta yatağının yanına gelip diz çöktüm. Yaptıklarımdan utanıyorum!" • "Senden özür diliyorum... Bu sözleri sana uyaruk olduğun zaman söylesem, hiçbir şey anlamayacağını biliyorum. Ama yarın gerçek bir baba olacağım! Seninle arkadaş olacağım, sen üzülünce üzüleceğim, sen gülünce güleceğim." • "Korkarım seni yetişkin bir adam gibi görmüşüm. Şimdi seni örtünün altında büzülüp yatmış görünce, hâlâ bir bebek olduğunu anlıyorum. Daha dün annenin kollarındaydın, başını omzuna dayamıştım. Senden çok şey, çok şey istedim oğlum."
Sayfa 145 - Etap Y.Kitabı okudu
·
141 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.