Gönderi

"Benden bu kadar çok mu hoşlanıyorsun Elio?" "Senden hoşlanıyor muyum?" Kulaklarına inanamayan biri gibi görünmek istemiştim, böyle bir şeyden nasıl kuşkulanabildiğini soruyormuşum gibi. Ama sonra bir daha düşününce yanıtımın tonunu, Kesinlikle anlamına gelecek, kaçamak bir belki ile yumuşatma noktasında olduğumu görüp dilimi serbest bıraktım "Senden hoşlanıyor muyum Oliver? Sana tapıyorum ben." İşte, söylemiştim. Sözcüğün onu sarsmasını istiyordum, suratına tokat gibi inmeliydi ki hemen ardından, en baştan çıkarıcı okşamalar gelebilmeliydi. Hoşlanmak nedir ki, tapmaktan söz ediyorken? Fakat aynı zamanda, kullandığım fiil, bize vurulan kişinin değil, en yakın arkadaşımızın bizi bir kenara çekip Bak, bilmen lazım, falanca sana tapıyor demesindeki gayet ikna edici nakavt yumruğunu taşısın istemiştim. "Tapmak" bir insanın böyle bir durumda söylemeye cesaret edeceğinden daha çok şey söylüyordu sanki; ama bu, bulabildiğim en güvenli ve en karanlık şeydi. Gerçeği içimden çıkarma isteğime saygı göstermiş ve bir taraftan da fazla ileri gitmiş olmam halinde derhal geri çekilebilecek bir delik bulmuştum.
Sayfa 106Kitabı okudu
·
24 views
Raven okurunun profil resmi
Hiçbir itiraf asla bunu geçemez
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.