Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

408 syf.
8/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Spoiler İçerir !
Bir gece yarısı kitabı bitirip direkt düşüncelerimi yazmaya başlıyorum. Karakter olarak değerlendirmek gerekirse ilk olarak Hindley Earnshaw’dan başlamak istiyorum. Hindley, çok önyargılı bir karakterdi bence. Heathcliff’i hiçbir zaman sevmedi. Ona karşı hep çok acımasızdı. Onu kardeşi olarak kabullenmedi. Kardeşi geçtim insan olarak bile görmedi. Babası ölünce evin basına geçince Heathcliff’e fazla acımasız davrandı. Catherine ile kardeşlik ilişkileri sağlıklı değildi. Catherine’i hep Heathcliff’in tarafında olmakla suçluyordu. Ayrıca karısı Frances’i madem bu kadar çok seviyordu niye oğlunu harcadı? Onun da en büyük yanlışı buydu belki de… Catherine; şımarık, fazla dramatik ve burnu havada biriydi. Ben Catherine’e de ısınmadım. Samimi gelmedi. Ve Edgar’ı da haketmedi. Edgar’ı sadece finansal açıdan ya da sadece kendisini sevdiği için sevmesi benim gözümde onu bitirdi. Hele ki ölümünden önce Heathcliff ile arasında geçenler beni rahatsız etti. Madem Heathcliff’i seviyordun niye Edgar’ı harcadın. Edgar Linton; fazla salon beyefendisi ve biraz da saf kalpli biri ama Heathcliff’e karşı önyargısı da çok fazlaydı. Benim için ilk başta doğru bir karakter değildi fakat kızını koruyup kollaması, onu sevgiden mahrum bırakmadan büyütmesi tatlıydı. En azından bir Hindley Earnshaw gibi davranmadı çocuğuna. Son dönemlerinden-ölmeden önce- kızına karşı fazla pasifti. Isabella Linton; Heathcliff’e karşı olan aşkı onu mahvetti. Bir karşılık bulamadı ve verdiği kararlar onun erkenden olmesine sebep oldu belki de. Bu hikayede harcanan karakterlerden biri sadece. Amansız bir aşkın kollarında hayatta kalmak icin kaçtı. Abisi Edgar’a bile sığınmadı Heathcliff’e yakalanmamak için. Onun da sınavı buydu. Heathcliff; küçükken hor görülmesi, ona karşı yapılan acımasızlıklar, bir köle gibi aşağılanmalar onu intikam almaya götürdü. Yaşadıkları yenilir yutulur şeyler değildi ama seçtiği yol yanlıştı. Başta kendi oğlu olmak üzere birçok insanın hayatını mahvetti. Catherine’e olan imkansız aşkı ile intikam hırsı birleşince ortaya karman çorman bir denklem çıktı. İçinde bitmek bilmeyen kin onu bitirdi. Hele ki Catherine’i yitirince yavaştan aklını kaybetmeye de başladı. Hindley’nin oğlu Hereton’a yaşattıklarını bir nebze olsun önledi belki ama yine de Hereton’u o da hor gördü. Sözde babasından alması gereken intikamın acısını oğlundan çıkardı. Ama Hereton ise ona canı gönülden bağlıydı oysaki. Catherine Linton’ın Heathcliff’e tek bir kötü söz söylemesine izin vermeyecek kadar hem de. Isabella’nın hayatını intikam uğruna mahvetti. Catherine’e olan aşkı onun sonu oldu. Onun uğruna aklını yitirdi. Linton Heathcliff; İsabella ve Heathcliff’in oğlu. İlk başta kabul etmedi babası ama annesi ölünce dayısı sahip çıkmıştı ona ama babası oğlunu yanına alıp onun da hayatını mahvetti. Linton’a aşırı üzüldüm. Ben zaten bu hikayede en çok çocuklara üzüldüm. Birini çocuğuna karşı davranışı bütün geleceği etkiledi. Belki dayısı ve Catherine ile büyüseydi her şey onun icin daha farklı olabilirdi. Catherine Linton; Catherine Earnshaw ve Edgar Linton’un kızları. Cathy ( annesi ile karışmaması için ) bence hikayede masumlardan. Annesi gibi şımarık, burnu havada ama annesinden daha samimi en azından benim gözümde. Sadece fazla saftı. Linton’a karşı fazla tevazu gösterdi. Neredeyse bir dediğini iki etmedi. Sivri dilliydi ama bunu gerektiğinde kullanıyordu. Hereton’a karşı çok kabaydı. Onun gözünde Linton bir beyefendi iken Hereton bir hayvandan farksızdı. Halbuki ikisi de baba kurbanıydı. Ne yaşadıklarını bilmeden böyle davranmadı sinirimi bozdu. Gel gelelim kitabın ortalarına kadar nötr olduğum sonunda sevdiğim karaktere. Hereton Earnshaw. Küçükken yaşadığı travmatik olaylar ve babasını alkol sorunları onu böyle yabani birine dönüştürdü. Bölerek isteyerek olmadı şartlar onu o duruma getirdi. Korku onu ele geçirdi ve sonuç buydu. Heathcliff’e çok bağlıydı çünkü Heathcliff onu babasına karşı korudu. Belki de Heathcliff’in kitap boyunca yaptığı tek iyi şey buydu. Ya da Hereton’da kendisini görüyordu bir nevi. Cathy’e karşı hisleri hep var miydi bilmiyorum ama Linton’a göre hisleri daha gerçekçiydi. Sonlara doğru Cathy ve Hereton’ı bayağı yakıştırdım. Cathy de Hereton’a acımasız davrandığını anladı ve ona okumayı öğretti. Hereton hayatı Cathy sayesinde 23 yıl sonda keşfetti. Hepsi de bir aşkın ürünüydü. Kitap boyunca sıkıldığım yerler oldu fakat sonunda bitti. Benim düşünceleri bu şekilde. Aslında daha söylemek istediğim çok fazla şey var ama fazla uzun oldu. Artık olduğu kadarıyla. Hepinize iyi okumalar dilerimm…
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Can Yayınları · 202142,1bin okunma
·
62 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.