Paulo Coelho
Paulo Coelho’nun kalemiyle geç tanıştım. Bu kitap, yazarın okuduğum ikinci kitabı. Ama sanırım “ne yazsa okurum” diyeceğim yazarlar arasına girmek üzere.
Piedra Irmağının efsanesi, içine düşen yaprak, böcek ne varsa taşa dönüşmesi.
Kitap, Pilar’ın çocukluk yıllarında yakın olduğu erkek arkadaşıyla 11 yıl sonra karşılaşmasıyla başlıyor. Ancak uzun zaman sonra karşılaştığı adam, kendini dine ve manastıra adamış, bambaşka bir adam olmuştur. İkisi de birbirine aşıktır ve bu karşılaşma ikisini de bambaşka yollara sürükleyecektir. O kısmı ben söylemeyeyim, siz okuyun.
Kitabın bana verdiği en önemli mesajlardan biri “öteki” kavramı. İnsanın kendince fark edemediği, fark etse de dile dökemediklerini yazıya dökmüş yazar. Öteki, bizi yolumuzdan alıkoyan, önümüze çıkan fırsatlara engel olan, sürekli bahaneler uydurarak bizi durduran o iç sesimiz.
Bol bol altını çizdiğim, okuduktan sonra kafamda bitiremediğim bir kitap oldu. Tavsiyemdir.
