Günlerdir yasalar, toplum kuralları ve cezalar üzerine düşünmekteyim. Insanlar neden suç işler, suç işlemesinde etken nedir, (bunu sorgularken istatistiklerden yararlandım Bkz: biruni.tuik.gov.tr/girenhukumluapp... ) ya da başa dönelim suç nedir? gibi sorular üzerine düşünüyorum. İnsanın suç işleyici de suçu tayin edici de olduğu bir düzen, yine insanın oluşturduğu yasalar ne kadar belirleyicidir ne kadar doğru bir göstergedir bunu da uzun uzadıya tartışmak gerekir. Şimdi bana bunları düşündüren kitabımıza gelelim. Victor Hugo... dönemin Fransa'sında ülkenin aydınlanmacı kişiliklerinden ve bir hümanist kendisi. Idama karşı tutumunu da çevirmenin önsözündeki şu ifadelerle aktaralım: "Toplumun düzenini sağlamak için bu cezayı, bir caydırıcılık öğesi olarak görenler de vardır. Victor Hugo, bu düşünceyi taşıyanlara daha 1830’lu yıllarda karşılık vermektedir. Cezayı verip insanı yok etmenin yerine, suçluları iyileştirmeyi öğütlemektedir." Öykü cinayet işleyen bir adamın suçlamasından mahkumiyetine, ardından idamına kadar geçen süreci anlatır. İnsanın bir "suçlu" olmasının yanında farklı rolleri de vardır hayatta.. Bir baba/anne, bir evlat, bir eş, bir öğretmen(meslek kısmını çoğaltabiliriz), bir komşu vs. idamla tüm rollerin elinden alınması ve o ölümün masum birkaç insanın da kaybı olması ne kadar adildir yine tartışılır tabii. Idam böylesine hassas bir konu ve giyotinden çok canı yanmış bir ülke söz konusu. 1832 basımına özel önsözü dahi kitabın vuruculuğunu arttırmaya yetmiş de artmıştır diye tahmin ediyorum. Çok etkileyici bir hikaye. Muhakkak okunmalı...

Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023121,9bin okunma

·

35 görüntüleme

Öne Çıkan Yorum

Ömer Gezen

@metisokur ·

7yıl

Bi konuda lisedeyken ingilizce bi kompozisyon hazırlamıştık. Afrikadaki bazı kabileler birisi suç islediginde onu ortaya alıp etrafinda cember seklinde dizilip ona o güne kadar yaptığı tum iyilikleri anlatirlarmis. Bu bi cesit ceza olurmus ve o kisi de hatasini anlayıp duzelmek icin caba gösterirmiş

@Viceverse ·

Kutu kutu pense :)

Suçun temelinde mülkiyet kavramı yatar. Mülkiyet kavramını da açmak gerekir biraz elbette. Parasal zenginleşme dar anlamıdır, daha geniş anlamdaysa maddeye bağımlılığı ifade eder. Bireyin nesnelere olan bağımlılığını ortadan kaldırırsan suç kavramının %80'ini ortadan kaldırırsın. Geriye kalan kısmını da toplumsal ahlak halleder. Kısacası mülkiyetin olmadığı toplumda suç yasasına gerek yoktur.

Samet Ö.

@Viceverse ·

7yıl

Caydırıcılık idam için hiçbir zaman yeterli bir gerekçe oluşturamaz, çünkü insan denen mahlukun ucunda kendi zevki ve egosu olduğu sürece yapmayacağı hiçbir kötülük,işlemeyeceği hiçbir suç yoktur. Suçun ne olduğu ise her zaman tartışmalı bir konu olmuştur bildiğiniz üzere, ahlak kavramı gibi. Ayrıca kitap empatik düşünmeyi sağlaması açısından her hukukçunun okuması gereken bir nitelik taşıyor sanırım. Peki sizin ulaştığınız sonuçlar neler? Bu ülkedeki yaygın suçların sebep ve sonuçları üzerine hangi bulgulara ulaştınız?

Freyja

@matriona ·

7yıl

Sabah yazıyım mı uykum varken saçmalıyom :DD

6 sonraki yanıtı göster

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Freyja