Saarland Üniversitesin'den Prof. Kral Heinz Ogling, Kuran'ın temsil ettiği inanç, geleneksel kiliseler tarafından sapkın ilan edilmiş bir Hıristiyan öğretisi olduğunu idda ediyor. Sasaniler 4. yüzyılda bölgedeki hakimiyetlerini sağlama almak için bazı Hıristiyan Arap kabinleri göçe zorlanmıştır. Bunlar Sasani devletinin doğusuna yerleştirilmişlerdir. Bu Arap kavimlerin inançları bir çeşit Hıristiyanlıktır. Devletin doğusunda yaşayan ve dolayısıyla Roma'nın doğrudan etkisinden 7. yüzyıla kadar kopmuş olan bu Hırıstiyanlık mezhebi, Heraklios'un Sasani Devleti'yle yaptığı nihai savaşta Roma ile ittifak yaparak bugünkü Suriye-Irak bölgesine geri gelmiştir ve önce Heraklios'un himayesinde, sorna da bağımsız olarak bu bölgede hakimiyet kurmuşlardır. Bu Hırıtiyan Araplar 7. yüzyılda Sasani baskısı yok olunca, kutsal bildikleri sözlü duaları yazılı hale getirmişlerdir. 7. yüzyılda bir Arap peygamberin varlığından bahseden Hıristiyan kaynakları mevcuttur. Burada bahsedilen Muhammed Peygamber'den bir yalancı Peygamber veya sadece Arapların Lideri Mamed (Hıristiyan kaynaklarında Arap anlamında Serazen veya İsmaili olarak yazılmıştır) olarak bahsetmiş olmaları, kendileri açısından normaldır. 650 ile 750 yılları arası yaşadığı kabul edilen Ortodoks din insanı Şamlı Johannes verilebilir. Şamlı Johannes, İsmailoğulları adıyla Arapları kastederek onların heretik, yani sapkın bir inançta olduklar. . . . Abbasiler, Emevilerce tek tipleştirilmiş Musaflar ve yüceltilip şişirilmiş ve bir tek insanmış gibi anlaşılan bir Muhammed anlatısı vardı. Abbasi siyaseti açısından yapılabilecek en kolay şey, bu Muhammedi yeni bir dinin kurucusu olduğu ama Emevilerin ona ihanet ettiği masalını anlatmaktaydı. Sadece kronolojik boşluğu açısından değil, aynı zamanda hikâyenin tutarlılığı açısından diğer Muhammed (yani Emevilerin siyaseti doğrultusundaki Muhammed yok edilmiş) yok edilip halifeliği Emeviler gasp etmiş gibi göstererek, Abbasi isyanı ve ihtilali sözde bir öze dönüş olarak pazarlanmıştır. Tüm islam aleminin devlet otoriteleri kendi Muhammedini yaratıp ona uygun bir din ortaya çıkarmışlardır. Abbasilerin ortaya çıkarttığı musaf Muhammed i Emeviler'den soyutlamıştı. Hatta İslam önvesinde ve İslam'ın ilk yıllarında Ebu Süfyan karakteri üzerinden, peygamber ve Emevi ailesi kavgalı bir şekilde öyküleltirilirdi. Abbasilere kadar namazın yönü asla Mekke'deki Kabe olmamıştır. Emeviler devrinde namazın yönü Petra ve Madain Salih kentidir. Özetle tüm arap radikal cihatçı devletler kendi Muhammedlerini tasarladıllar ve hepsinin Muhammedi diğerlerine düşman oldu. İşte İslâm aleminin durumu bundan ibaret.

Hanif İsevilik ve Kur’anBelto Del Mundo · DORLİON YAYINEVİ · 20217 okunma

·

58 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Mert Kuru