Pavlov'a göre fizyologlar ya "akut" ya da "kronik" deneyler gerçekleştirirlerdi. Her deney türü, farklı türde bir bilgi sunardı. Akut bir deneyde, fizyolog bir biçimde hayvan üzerinde çalışır ve sonuçları hemen gözlerdi. Örneğin hayvanın midesindeki yiyeceklere ne olduğunu görmek isteyen bir bilim adamı, hayvanı besler, bir müddet bekler sonra da hayvanın içini açarak midede ne olduğuna bakardı. Tabii bu tür akut deneyler sırasında, kanaması olan hayvan acı içinde çırpınırdı ya da sessiz durması için hayvana ilaç verilirdi. Pavlov her iki durumda da, fizyoloğun deney sırasında gördüğünün bu ameliyatın kendi sonucu olduğunu düşünüyordu. Hayvanlar çok karmaşık makinelerdi, dolayısıyla da bir ameliyatın verdiği acı ve yarattığı travma, hayvanın kuşkusuz bütün yaşamsal süreçlerini etkiliyordu. Bu durumda akut deneyin, dişlilerin ve yayların nasıl çalıştığını görmek için saate çekiçle vurmaktan bir farkı yoktu. Bilim adamı, bu yolla hayvanın organları hakkında bazı şeyler ("yayların ve dişlilerin" biçimini) öğrenebilirdi, ancak normal ve fonksiyonlarını sürdüren bir hayvan nefes alıp verirken ve yiyecekleri sindirirken, bu organların birlikte nasıl çalıştığını gözlemleyemezdi.
Tübitak Yayınları - II. Bölüm - St. Petersburg'da Tutunmaya Çalışan Bir Bilim Adamı