Bu kitap ile bir tahlil grubu sayesinde tanıştım. Merak duyduğum felsefe konularına ışık tuttu. Ufuk açtı, ufuk genişletti. İyi, güzel ve doğru kavramlarını tane tane açıkladı. Kesinlikle tavsiye ederim. Kitabı okuduğum sırada deprem felaketi yaşandı. Kader bahsini düşündüm. Nedir, ne değildir oturtabilmek adına tefekkür ettim. Böyle bir felaketi neden yaşadık? Ne yaptık? Ne yapmadık? Bir muhasebeye çektim kendimi. Kitapta bir bukle kader bahsi geçiyor. Antik Yunan halkı kader ve tercih ayrımını şöyle yapmış. “Başına gelenler kaderdir. Başına gelenler ile ne yaptığın ise tercihlerindir.” 1999 yılında başımıza bir deprem geldi. Bu kader. Şüphesiz iman ettik ki bu mukadderat. Peki başımıza gelen bu kader ile ne yaptık? Tercihlerimiz ne yönde oldu? İnşaat malzemesi üretenler kusurlu mal üretmeye devam etti. Kimi müteahhitler bu ürünleri inşaatına kattı. Bazen eksik demir attı. Çimentoyu kıstı. Mühendis işini düzgün yapmadı. Yapı denetim firması görmedi & görmezlikten geldi. Belediye bağışına(!) baktı. Kaş ile göz arası kat çıkıldı. Cüzi bir miktar ile barışıldı. Sonrası mukadderat.. Deprem oldu. Bina çöktü. Acı duyuldu, his edildi. Adına kader denildi. Allah, sağlam yerleri tespit edelim diye yer bilimciler, sağlam yapalım diye mühendisler, eli becerikli ustalar, emin olalım diye denetimciler, şaşmayalım diye yöneticiler çıkarmış içimizden. Biz ne yapmışız? Depremin olması, bir yıllık yağmurun bir saat de yağması, yolda giderken paramızın düşmesi, yolda giderken para bulmamız… bunlar hep “başımıza gelmesi” münasebeti ile birer kaderdir. Ama başımıza gelenleri iyi düşünmememiz, akıllanmamamız, müteahhitin ölçüyü eksik koyması, yöneticilerin işini düzgün yapmaması, adam ve hısım kayırması, kusurların görmezden gelinmesi, gözün 3 kuruş dünya menfaati ile kör olması… işte bunlar hepsi tercih. Bunların hepsi mizanda karşısına namaz, zekat, oruç, koyamayacağımız kul hakkı. İlmimiz fayda vermemiş, nefsimiz doymamış, duamız kabul olmamış. Pek tabi bu yüzden kalbimiz de huşu duymuyor. Her hal ve harekette ahireti hatırlayalım. Bir gün öleceğiz. Dirileceğiz. Bunu bilelim. Hesaba çekileceğiz. Çekinelim. Allah’tan korkalım. Başımıza gelenler hakkında Allah’ın razı olacağı tercihlerde bulunalım. Âli olan Hakkın hatrını hiçbir hatra değişmeyelim. Ki kapıdan kovulmayalım.

Açık Ufukİbrahim Kalın · İnsan Yayınları · 20211,666 okunma

·

216 görüntüleme

Betül

@genciesrarr ·

28 Şubat 2023 00:18

👍🏻👏🏻👏🏻👏🏻

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sedat HAKAN