Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

328 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Çamlıca'daki ''Dejenere'' Eniştemiz
Çamlıca’daki Eniştemiz, önce Varlık dergisinde ve ardından yine birtakım dergilerde bölümler hâlinde yayımlanmış. Aynı sene (1944) içerisinde kitap olarak da yayımlanmış. Abdülhak Şinasi Hisar’ın uzun süredir baskısı bulunmayan kitaplarını Everest Yayınları tekrar bastı. Everest’in baskısında, 1956 yılında basılmış olan Varlık Yayınları baskısı esas alınmış. Öncelikle bu bir roman mıdır, onu incelemek lazım. Her ne kadar roman özellikleri gösteren bir metin olsa da aslında yazarın üslubunun denemeye daha yakın olduğu söylenebilir. Olaylardan çok karakterlere yoğunlaşan bir anlatımı var. Karakter ve mekân Hisar’ın eserlerinde olaydan çok daha önde diyebiliriz. Abdülhak Şinasi, anlayış olarak bireyin iç dünyasını esas alan romanlar yazmış. Karakterler ele alınırken duygu dünyaları üzerinde detaylıca durulmuş. Bu roman, adından da anlaşılacağı üzere ‘’Deli Enişte’’ üzerinedir. Deli enişte Vamık Bey’in özel hayatı, iş hayatı, yaşadığı muhit, eşi, dostu, akrabaları ve tabii iç dünyası bölüm bölüm anlatılmış. Vamık Bey aslında deli değildir. Anlatıcı, eniştesini öyle gördüklerini söyler. Küçük yaşlardan itibaren enişte ile yaşadıkları olayları anlatır. Enişte diğerlerinden farklıdır, bu sebeple delidir. Aslında enişte ile anlatılmak istenen Doğu-Batı ikiliğidir diyebiliriz. Bazı özellikleriyle Batı’ya yaklaşan enişte; özellikle inanç yönünden tam bir Osmanlı’dır, Doğuludur. Defterdar, mutasarrıf, vali olarak pek çok devlet görevinde bulunmuş olan eniştemiz, Çamlıca’daki konağında huzurlu bir yaşam arzu eder. Eniştenin dejenere bir tip olduğunu söylemek de mümkün. Birçok davranışıyla ayıplanan enişte, kendisini çevresine oldukça farklı gösteren bir tiptir. Babasının nüfuzuyla elde ettiği makamları, kadınlarla ahlak dışı ilişkileri olan; diğer yandan da ibadetlerini yerine getiren, Allah korkusu olan gelgitli bir tiptir. 1850’lerde doğan eniştenin hemen hemen Cumhuriyet’e kadar olan hayatını okuduğumuz bu eserden hareketle döneme dair birçok yorum yapabiliriz. Çamlıca özelinde eski İstanbul’dan sahneler gördüğümüz eserde Çamlıca adeta canlı bir varlık gibi tasvir edilmiş. Üsküdar’dan Çamlıca’ya giderken geçilen ve bahsedilen yerleri ben de oldukça iyi bildiğim için daha bir keyifle okudum. Çamlıca’nın dört mevsimi, her saati, her anı öyle şiirsel bir üslupla anlatılmış ki sanki Çamlıca zamandan müstesna bir mekân, bir cennet gibi yazarın hayallerinden dile gelmiş. Hisar, bu eseriyle toplumdan kopuk olmakla eleştirilmiş. Eserde bahsettiği Boğaziçi, Çamlıca gibi seçkin, zengin muhitler ve buralarda geçen yaşamın övgüsü, güzelliği bu eleştirilerin odak noktası olmuş. ‘’Boğaziçi Medeniyeti’’ kavramını edebiyatımıza kazandırmış olan Hisar, bana göre edebiyatımızın inceliğini kavramak adına mutlaka okunması gereken bir yazar. Üslubunun şiirselliği ve ahengi onu edebiyatımızda farklı bir noktaya taşıyor diye düşünüyorum. Kullandığı dil belki zaman zaman günümüz okurlarını zorlayabilir. Belli başlı kelimeler için sözlüğe başvurmanız gerekebilir. Ancak biraz okuduktan sonra yazarın üslubuna alışıyor, gayet akıcı bir şekilde hikâyeye kendinizi kaptırıyorsunuz.
Çamlıca’daki Eniştemiz
Çamlıca’daki EniştemizAbdülhak Şinasi Hisar · Everest Yayınları · 2022272 okunma
·
453 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.