Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Onur Biçer

Onur Biçer
@Tolkien_
İstanbul Üniversitesi Kitap içerikleri paylaştığım YouTube kanalıma ulaşmak için: youtube.com/@OnurunKitapligi Instagram hesabıma ulaşmak için: instagram.com/onurun_kitaplig...
Sabitlenmiş gönderi
“Anılarını ustaca bir yerlere saklasan, iyice derine gömmüş olsan bile, o anıları yaratan geçmişi silemezsin.”
Reklam
%59 (100/168)
Boş Dolaplar
Boş DolaplarAnnie Ernaux
7.7/10 · 1.796 okunma
392 syf.
9/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Keyifli Bir Öykü Antolojisi
Genç Olmak, 2 ciltten oluşan bir öykü antolojisi. Nursel Duruel tarafından tarafından hazırlanmış bu seçkide toplam 80 yazardan 80 öyküye yer verilmiş. İlk ciltte 40 yazardan 40 öykü yer alıyor. Kitabın kapağında da bu 40 yazarın ismi yazıyor. Öykülerin sıralaması, yazarların doğum tarihine göre yapılmış. Hüseyin Rahmi ile başlayan sıralama, ilk cilt için Ülkü Tamer'le son buluyor. Öykülerin odak noktası, çocukluk ve ilk gençlik. Her öyküde mutlaka bir çocuk ya da genç var. Seçkinin ismi de bu sebeple "Genç Olmak" diyebiliriz. Öykülerden tek tek bahsetmem mümkün değil. Seçilen öykülerin bazılarını daha önce de okumuştum. Genelini çok sevdim. Özellikle Reşat Nuri-Eski Bir Yara, Haldun Taner-Fasarya, Selçuk Baran-Ağ, Orhan Duru-Harita, Erdal Öz-Bir Uçurtma Gibi sevdiğim hikâyeler oldu. Oğuz Atay'ı ayrıca yazmak istedim, onun tüm hikâyelerini çok seviyorum. Öykülerin öncesinde her yazarla ilgili bilgilendirme yapılmış. Cihat Burak, Zeyyat Selimoğlu, Nihat Ziyalan gibi aşina olmadığım yazarları da tanıma fırsatım oldu. 2. cildi de okumak istiyorum. Hemen olmasa da bu yıl içerisinde okurum diye düşünüyorum. Edebiyatımızın usta isimlerinden, güzel bir seçki hazırlanmış. Öykü seven herkese tavsiyemdir.
Genç Olmak
Genç OlmakNursel Duruel · Yapı Kredi Yayınevi · 201888 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
392 syf.
9/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Genç Olmak
Genç OlmakNursel Duruel
7.6/10 · 88 okunma
Reklam
152 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Tesadüfler Silsilesi Bir Roman
Aygır Fatma, ilk kez 1936 yılında Son Posta gazetesinde tefrika edilmiş bir roman. Dili oldukça anlaşılır olmakla birlikte yazarın zaman zaman kullandığı sokak ağzı, argo ifadeler romana renk katmış. Osman Cemal Kaygılı, belki döneminin belli başlı yazarları kadar sükse yapmamış fakat kendisinin çok iyi bir gözlemci olduğunu yazdıklarından
Aygır Fatma
Aygır FatmaOsman Cemal Kaygılı · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202445 okunma
392 syf.
9/10 puan verdi
·
19 günde okudu
Bir Garip Orhan Veli
‘‘Ölünce biz de iyi adam oluruz; Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış, Hepsini unuturuz.’’ Kitapta bende iz bırakan Orhan Veli dizeleri bunlar oldu. O yüzden yazmaya da ‘‘Ölüme Yakın’’ şiirinden bir alıntıyla başlamak istedim. Orhan Veli belki yaşarken de iyi insandı, çok seviliyordu ama o garipliği, anama duyurmayın dediği mahzunluğu; tarifsiz
Orhan Veli'nin Ankara'daki İzleri
Orhan Veli'nin Ankara'daki İzleriTolga Aydoğan · Yapı Kredi Yayınları · 20237 okunma
Melih Cevdet Garip'in Nasıl Alaya Alındığını Anlatıyor
''O şiirlerin daha başta hızla alay konusu olması sanırım adlarımızın çarçabuk duyulmasında başlıca etkendi. Benim, 'Bir misafirliğe gitsem/Bana temiz bir yatak yapsalar/Her şeyi adımı bile unutup/Uyusam!' Şiirimi Akbaba gülmece dergisi 'Bir misafirliğe gitsem/Bana bir temiz dayak atsalar' biçiminde değiştirerek yayımladı.''
Sayfa 165Kitabı okudu
Garip'in İsim Babası Cavit Yamaç Anlatıyor
''Bilir misin dedi Orhan Veli'nin Garip kitabının adını ben koydum. Bir gün Nisuvaz'da oturuyordum. Orhan geldi, bir şiir kitabı çıkaracağını söyledi. Bir türlü kitabına bir ad bulamıyordu. Koymak istediği ad 'Tahattur'du (Anımsama). Bilirsin Orhan Veli'nin 'Alnımdaki bıçak yarası senin yüzünden/Tabakam senin yadigârın/Seni nasıl unuturum ben/Vesikalı yârim, diye bir şiiri vardır. Onun adı 'Tahattur'dur. Kitabına bunu vermek istiyordu. Bana sordu, ne dersin diye. Ben de bu adın çok eskimiş olduğunu, daha yeni ve ilgi çekici bir ad bulmasını söyledim. Bu yeni adın ne olabileceğini sordu. Ben de senin şiirlerin yadırganıyor, acayip, garip bulunuyor, öyle bir ad vermelisin dedim. Öyleyse bir ad bul, dedi. Yaban, acayip, garip derken, garip sözü üzerinde durduk. Orhan Veli'nin kitabının adı ortaya çıkmıştı. Garip sadece şaşırtıcı acayip anlamına gelmiyor, gurbette kalmışa da yakışıyordu. Zaten o dönemde Orhan Veli ve arkadaşları da biraz kural dışı biraz gurbette kalmış gibiydiler.''
Sayfa 164Kitabı okudu
Orhan Veli'nin Vefatında Tiyatronun Etkisi
''Orhan Veli, her şeyi kendisi üstlenir; yazar, oynar, kostümleri bulur, mahalleliden eşya temin eder ve dekoru yapar. Kısaca henüz çocukluk yaşlarında Orhan Veli yazları Beykoz'da bu amatör heyecan ile düşlerini gerçekleştirir. Vefatında da tiyatronun bir etkisi olacaktır. Hep vefatına dair yapılan konuşmalarda Ankara'da bir çukura düştüğü belirtilir. O gün Ankara'ya gidiş nedeni ise çevirisini yaptığı Saygılı Yosma adlı piyesin metnini Ankara'daki arkadaşının evinden almak içindir.''
Reklam
Kardeşi Adnan Veli Anlatıyor: Orhan Veli'nin Tiyatro Sevgisi
''Okullar tatil olunca, yazı geçirmek için her yıl Boğaziçi'ne gelirdik. Bir gün Beykoz'daki evimizin bahçesinde, tiyatro açmak fikri Orhan'ın aklına geldi. Ama sahne ve tribün yapmak, masrafa bağlıydı. Orhan da bu niyetinden bir türlü vazgeçmiyordu. Civardaki bir odun ardiyesinden ince sırıklar çalarak bir sahne hazırladık. Tanıdık bir kahveciden elli iskemle ile bir lüks lambası kiraladık. Orhan'ın bir gecede hazırladığı üç perdelik bir dramı, iki gün içinde sahneye koyduk. Kılık kıyafet tedariki için topumuz birden seferber olduk. Komşulardan cübbe, sarık topladık. Temsil başarı ile sona erdi. Orhan o gece çok heyecanlıydı. Daha o yaşlarda, sanatın doyulmaz tadına ulaşmıştı.''
Melih Cevdet Anlatıyor
''Tanışmamız galiba 1931 yılına düşer. Liseyi bir mektepte okuduk. Benden bir sınıf yukarıdaydı. Kimi derste kaçar, demiryoluna iner, ahşap istasyon binasında şiirden, tiyatrodan konuşurduk. Sesimiz adındaki okul dergisine yazılar yazardık. Delikanlılığımızın hemen en güzel günleri bir arada geçti.''
Oktay Rifat Anlatıyor
''Orhan'ı ilk mektebin beşinci sınıfından beri tanırım. Asıl dokuzuncu sınıfta can ciğer arkadaş olduk. İkimiz de şiir delisiydik. Orhan zil çalar çalmaz yanıma gelir. 'Teneffüsü gâvur etmeyelim Oktay' derdi. Şiir söz edelim, şiir konuşalım demekti bu. Bir yıl sonra İstanbul'dan Melih (Cevdet Anday) geldi. O da bizim gibi şiire tutkundu. Üç kafadar çocukluktan delikanlılığa el ele geçtik.''
Ne Çekmişsin be Orhan Veli...
''Buna göre beş yaşında mutfaktaki tavada köfte kızartılırken usulca tavanın yanına sokulmuş, elindeki çatalı köftelerden birine saplamak istemiş, çatal kayıverince kızgın yağ üstüne dökülmüş, ağır şekilde yanmış. Kız kardeşi Füruzan Yolyapan verdiği bir mülakatta ağabeyi Orhan Veli'nin bu yanık neticesiyle sırtında kalıcı yanık
194 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bir İstanbul beyefendisi
Eski İstanbul merakımı beni takip edenler bilir. Aydın Boysan’ın Nereye Gitti İstanbul? kitabı, odak noktası İstanbul olan anılardan, Aydın Boysan’ın fikir yazılarından oluşan bir kitap. Kitapta anlatılanlar genel olarak 2000’li yılların başında kaleme alınmış gibi. Kendisini vefatından önce takip ederdim, sevdiğim bir entelektüeldi. Özellikle
Nereye Gitti İstanbul?
Nereye Gitti İstanbul?Aydın Boysan · Yapı Kredi Yayınları · 2012118 okunma
593 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.