Kaderimi yapan benim; fakat beni yaratan bir ben daha var ve birbirlerine bağlanarak namütenahiye doğru giden bir ben silsilesi içindeyiz. Bunların arasındaki gizli nispetleri irademizin içinde farz edersek mukadderatımıza hakim olduğumuzu iddia edebiliriz; fakat irademizi bu nispetler haricinde, fakir ve müstakil bir kuvvet sayarsak, açık denizlerdeki ceviz kabuğundan farkımız yoktur. Nihayet manevi sahada her şey bir tasavvur, bir tefekkür tarzı meselesinden ibarettir ve varlık nasıl düşünürsek öyledir.