Yazarın son kitabı, benimse okuduğum ilk kitabıydı. Yarı otobiyografik ve çok akıcı bir şekilde okunuyor.
Kısaca, Andreas bir sebepten ötürü her şeyini kaybeder ve evsiz kalıp uzun yıllardır sokaklarda, nehir kenarında yaşamakta iken bir gün bir yabancı ile karşılaşır, konuşurlar. Yabancı ona yardım etmek için bir miktar para vermek ister ama Andreas hiçbir şeyi olmamasına rağmen onurlu biridir, geri ödeyemeyeceğinden dolayı ihtiyacından fazlasını kabul etmez. Konuştukça yabancı onu ikna eder ve geri ödemek şartıyla bu büyük miktardaki parayı alır. Borcunu pazar günü ayin bitmeden şapele götürüp küçük Azize Teresa'ya ödemesi gerekiyordur ancak kimi zaman kendi ihmalkârlığından kimi zaman ise karşılaştığı, tanıştığı insanlar nedeniyle bunu gerçekleştiremez. Elinde çokça fırsat varken yapılması gerekeni zamanında yapmaması, yapamaması bu kısa kitapta okurlarına bir ders niteliğinde.