Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

208 syf.
·
Puan vermedi
Karaoğlan’ın zarif kalemi
“ikinci yüzüm işine gücüne bak sen ben şiir yazacağım dosyalar aç tezkere yaz dostlara bile duyurmadan ben öleceğim yine biraz”(1953) Buraya alıntıladığım “İki yüzlü adam” Bülent Ecevit’in en sevdiğim şiiriydi.
Bir Şeyler Olacak Yarın
Bir Şeyler Olacak Yarın
kitabına da eklemesine sevindim. Bu şiiri yazdığında daha siyasette yenidir. Fakat tüm zamanını siyasi işlerde harcamak istememekte , daha az kitap okuduğu ve daha az şiir yazdığı için kendini mutsuz hissetmektedir. İşte bu şiiri böyle bir ruh halinde yazar. 2006 yılında aramızdan ayrılan “Karaoğlan” lakaplı Bülent Ecevit, neredeyse bir ömür verdiği siyasetçiliğinin yanısıra şair, çevirmen ve yazardır. Şiir yazmaya çok genç yaşta başlamıştır. Kitabın önsözünde de ifade ettiği gibi, bir siyasetçi sadece siyasetle meşgul olursa işgal ettiği koltuğu bırakamaz ve siyasetin kulu kölesi olur. (Şimdi de fazlasıyla şahit olduğumuz gibi) Bir siyaset adamı mutlaka bir sanat dalıyla uğraşmalı, resim yapmalı, şiir yazmalı, düzenli yaptığı bir hobisi olmalıdır ki, artık siyasete veda ettiğinde sığınacak bir sanat limanı olsun. Kitapta ilk yayımlanan on yedi yaş şiirlerinin yanısıra , 1950’li ,60’lı,70’li, 80’li, 90’lı ve 2000’li yılların başlarında yazdığı şiirlerden seçmeler vardır. Şiirlerinde toplumsal konulara olan duyarlılığını da gördüm. Yeri gelmiş bir depremin ardından, bir selin ardından ağıt gibi dizeler yazmış. Yeri gelmiş şehitler için, yeri gelmiş Kürt sorununa şiirler yazmış. Yeri de gelmiş Çanakkale gibi Kurtuluş savaşı gibi destansı kahramanlıklara selam göndermiş. Çevirisini yaptığı batılı şair, ressam ve sanatçıların da şiirlerine bir kaç örnek vardı. Son bölüm de Türk-İslam Tasavvufu üzerine Yunus Emre ve Mevlana ‘dan alıntılar yaptığı bir deneme yazısı vardı. Derin bir tasavvuf bilgisi olması beni şaşırtmadı. Çünkü Bülent Ecevit entelektüel bir fikir adamıydı. Üslubu gibi yazı dilinin de son derece kibar ve zarif olduğunu gördüm. Ömürlük aşkı olan eşine “Rahşan’a” başlığı ile yazdığı şiirleri , her şeyi çok çabuk tükettiği gibi aşka da emek vermeyen , gerçek aşkı filmlerde ve kitaplarda bir kurgu olarak algılayan yeni nesilin mutlaka okuması gerek. Beni hüzünlendiren sadece Ecevit’in şiirleri değildi. Bununla birlikte Türk siyasi hayatının en önemli figürlerinden biri olan “Karaoğlan’ın “ kendisi gibi beyefendiliği, mütevazı hayatı, dürüstlüğü, entelektüelliği, nezaketi, mükemmel Türkçesi, halkçılığı, edebiyatçılığı, ranta ve paraya meyletmemesi de bir tarih oldu. Z kuşak sanki bir masal kahramanından söz ediyoruz sanacaktır günümüz siyasetçileriyle karşılaştırınca. Biz yine düzgün üslupla konuşan , halkının yüzüne küfretmeyen, usulsüzlük ve skandallardan sonra istifa etme erdemini gösteren devlet ve siyaset adamları gördük. Kitapta 1969’da depremzede yaşlı bir kadın için kaleme aldığı şiiri okuyunca 6 Şubatta meydana gelen Kahramanmaraş depremlerini görseydi acaba ne yazardı diye düşündüm . 1999 depremi olduğunda Ecevit başbakandı fakat iktidara geleli henüz iki buçuk ay olmuştu. Bugünki iktidar gibi 21 yılı geride bırakmamıştı. Deprem bölgesini ziyaret ettiğinde halka küfrettiğini, tehdit ettiğini, parmak salladığını görmedik. Zaten bu davranışların Bülent Bey için hayalini bile kuramayız. Z kuşak böyle bir devlet ve halk adamını tanımadı. Onlar hiç bunun örneğini görmediler. Evet bu dünyadan bir Bülent Ecevit geçti. “Biz her zaman barış istiyoruz” dedi siyasi hayatı boyunca. Şu anda bırakın bu cümleyi “barış “ kelimesini bile artık hiç duymuyoruz . Barış sadece “imar barışı” yandaşlar için “vergi barışı” gibi kirli ve popülist siyasetin uygulamalarında karşımıza çıkıyor. Umarım Ecevit’in de dediği gibi “bir şeyler olacak yarın” ve ekliyorum; “ güzel olacak.”
Bir Şeyler Olacak Yarın
Bir Şeyler Olacak YarınBülent Ecevit · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2009376 okunma
·
1.486 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.