“ ‘Olağan ‘ya da ‘olağandışı ‘terimleriyle düşünmüyorum. Elbette yapmış olduğum pek çok şey, diğer insanlar açısından olağandışı olabilir, ama benim açımdan öyle değil.”
Vogue la galère !
Memleketini güzel bulan insan daha yolun başındadır; her yeri kendi yurdu gibi gören insan güçlüdür; ama bütün dünyayı yabancı bir ülke gibi gören insan mükemmeldir.
II. Dünya savaşı temalı çok sayıda film çevrildi, roman yazıldı. “Downfall”, “Stalingrad”, “Im Westen nichts Neues “en beğendiğim filmler arasında ve bu filmler bize daha çok cephedeki savaşı, cepheye giden askerlerin psikolojisini aktarırken, “Kitap Hırsızı”, “Leningrad(2009)” filmleri ise cephenin gerisinde kalanların savaşını, hayatta kalma
Nasıl da kayıp gitmişti ellerinin arasından annesinin hayatı? Kör jiletle tıraş olmak için banyoya giderken annesi hayattaydı, ama çenesi yara içinde, telaşla banyodan fırladığında gitmişti bile. Gördüğü anda anlamıştı. Odada onun yokluğu yankılanıyordu. Annesinin gözlerini kapamış, çarşafı başına çekmiş, kapıyı kapatmış ve provaya gitmişti. Dün bütün gün hiçbir şey söylememişti, hiçbir şeyden söz etmemiş, sadece çalışmıştı. Akşam eve dönüşü, zor geçen, yalnız hayatında o güne kadar yaptığı en zor, en yalnız iş olmuştu.
Beethoven'in geçici aşkları neden aile hayatına yeğlediğini anlayabiliyorum. Eroica'nın yaratıcısı, iki çocukla uğraşmak zorunda kalsaydı o bestenin neye benzeyebileceğini tahmin edebilir misiniz?