Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Görünmezlik kadın tarihinde üzerinde önemle durulan bir konudur. Kadınlar ve onların yaşamı kayıtlara geçirilmemiştir. Kadınların “görünmezliği” problemi, kaynakla ilişkilidir. Yeni soruların sorulması ve o soruların cevaplanması için, yeni kaynaklara ihtiyaç vardır. Birçok resmi kaynakta kadınların düşüncesi, erkek merkezli bakış yüzünden önyargılı olarak atlanmış, ihmal edilmiştir. Diplomatik yazışmalar, belgeler, kronikler erkeklerin kendi yaşamlarını görünür kıldığı eserlerdir. Sadece tarih kitaplarında değil, resmi kayıtlarda da kadına ilişkin bilgiler son derece kısıtlıdır. Kadınlar sadece unutturulmakla kalmamış “insan” kavramının tek bir cinsi, erkeği kapsadığı belirtilmeden “erkek cinsindeki insanlığın” özel bir tipi olarak algılanmıştır. Tarih, yani erkeklerin tarihi, genel tarih olarak tanımlanmıştır. Örneğin kadınların seçme seçilme hakkı olmamasına rağmen, 1908’de yapılan seçimler için “1908 Genel Seçimleri” ibaresi kullanılabilmiştir. İstatistiklerde kadın ihmal edilmiş; sadece erkeğe ilişkin bilgiler yer almıştır. Kadınlar genel nüfus sayımına dahil olmak için epeyce beklemek zorunda kalmıştır. Osmanlı’da bu tarih, 1882’dir. İnsanlığın sadece bir yarısını gören, o yarıyı da “erkekler” olarak değil cinsiyetsiz yaratıklar olarak sunan bu historiografik yöntemler, hatalı ve eksik bir evrenselliğe yol açmışlardır.
Sayfa 44
·
49 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.