Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

595 syf.
2/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Sina'nın, içinde bulunduğu durum sebebiyle bu kadar uç bir karar almasını yahut hissettikleri sebebiyle böyle karamsar düşüncelere sahip olmasını eleştirmeyeceğim. Yıllarca yaşadığı olayların üstüne bir de malum durumun yaşanması psikolojik olarak onu yıpratmış ve bu noktaya getirmiş olabilir. Fakat ne olursa olsun yaptığı planı kabullenemedim ve kardeşi ile arkadaşının bu planı nasıl kabullendiğini de hiç anlayayamadım. Sahra “Başka bir kardeş olsa engellemeye çalışırdı belki ama ben bunu yapmam. Yanlış da olsa kendi kararlarını vermek Sina'nın hakkı” diyor bu karar için. Geçmişleri sebebiyle bunu söylüyor olabilir, tamam; basit bir karar için bunu söylese ona da tamam. Ama öyle kötü yerlere gidecek bir plan ki Sina'nın yaptığı, tutup da ben senin kararına saygı duyuyorum demezsin bunu duyunca. Gerçekten demezsin. Arkadaşlık, kardeşlik, birine değer vermek yahut birini sevmek o kişinin -kendisine bu denli zarar verme ihtimali olan- her kararını desteklemek değildir çünkü. Yazar, arkadaşlıkları gram samimi hissettirmeyen kızların boş ve itici muhabbetlerini sayfalarca, uzun uzun yazacağına (ki bu olayın en abes yanı da şu: Erkek karakterler, kızların bu hâllerini hayran hayran izliyor. Hatta iki yan karakter arasında yapaylık akan bir aşk falan da başlıyor. Saçma ötesi saçma bir olay) böyle önemli bir konuya daha doğru bir açıdan yaklaşsaydı keşke. Sina ve Karan ilişkine gelecek olursak... Yaşadıklarına toksik demek bile içimden gelmiyor zira habire cinsellik ve argo konuşmalar üzerinden ilerleyen ve zorlama, dayatma ve baskı üzerine kurulmuş olan bu ilişkiye toksik demek bile hafif kalır. Ayrıca Karan gibi psikopat ve takıntılı birinin yaptıklarının çok sevmekten kaynaklı gibi gösterilmesi ve Sina'nın etrafındaki insanların Karan'ın ne kadar manyak biri olduğunu fark ettiklerinde “Tam Sina'ya göre biri, ehehe” gibi leş laflar etmesi de inanılmaz korkutucu bir durum bana kalırsa. Bu kitaba yorum yazmayı da düşünmüyordum aslında ama dayanamadım. Çünkü “altı üstü kurgu” diye diye her şeyin normalleştirilmesine ve haberlerde gördüğümüz psikopat ve takıntılı adamlardan hiçbir farkı olmayan kişilerin başkarakter yapılıp “seven adam” diye lanse edilmesine asla katlanamıyorum.
Sina-İsyan
Sina-İsyanAslıhan Doğa · Perseus Yayınları · 2019311 okunma
·
432 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.