Bitikler, kaybedenler, tutunamayanlar, yitirilenler bu böyle devam eder. Çok şey bilen bizler, iş bizlerin ruhuna gelince cadı kazanında kaynatmaya bırakırız. Arada aklımıza eserse bir tutam karıştırmayı akıl ederiz.. Dünya benim ben öyle görüyorum! Belki de sen de sen olduğunu düşünüyorsun? gerisi pekte bizi ilgilendirmiyor. Tam da burada başlar hikayeler silsilesi; bir yerde ağlayanlar diğer yerde gülenler, birileri çok yemekten ölürken diğerleri açlıktan ölüyor. Ama biz gene bir dünyayız.. Yalan dünya.
Yazarın kalemini Pessoa’ya benzettim. Yazarlar arası ilişkiler nedense hep ilgimi çeker. İnsan tahlilleri, gözlemcilik bu yazarların alanı. Çok da iyiler
bu konuda. Sizler yazdınız ben de okuyayım bari :)).