Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

136 syf.
·
Puan vermedi
*Spoiler içerir...   Bir anlık dalgınlık yetiyormuş insanın iyi olmasına. Dalgın olan tanrılar mı Cioran, ne garip! Şeytanını tanrılaştıran biri için tanrı şüpheli, kusurlu ve kötü. Sahi eski tanrılarımızı özlediğimizden midir şeytanlarımızı tanrılaştırmamız. Faal akla hapsolan biz, evet biz yarattık bu tanrıları aslında. Biz ki seçemeyen, saldırgan ve zamanında ölemeyen, biz, evet biz öldürdük tanrıları. Ne çok dua edip ne de az şükrediyorduk ama. Af edersiniz, iyi olan tanrıyı gören oldu mu acaba? Görmek mi! Tanrıyı görenimiz var mı ki? O doğrulmamış ve doğurmamış olandı, değil mi! Bir Bogomil gibi doğumu şüpheli görmek. O yüzden insandır ki doğurur, melektir ki itaat eder. Yaşamak ki acı ile geçer.  Ey siz, yeni tanrılar! “Verimli olun, çoğalıp yeryüzünü doldurun” hitabını işitmediniz mi? İşitin öyleyse… Herakleitos, dindir bu arzu ateşimizi. Şehvetteki hazzımızı. Neşe ver bize biraz. Sek olsun. Olimpos dağının eteklerinde panteonun gölgesinde serinlet bizi. O ulu tanrıların hitaplarında. Ben ki tanrıya saygılı ama mümin olmayanım, yancıyım ama yandaş durmayanım. Biraz izin verir misiniz? Burası neden bu kadar kalabalık oldu? Söylesene Celcus! Bu kadar tanrı ile nasıl baş edeceğiz? Ey ulu Roma! Hangisini seçelim, söyle… Kibele mi, Diana mı yoksa Astarte mi olsun kurban edileceğimiz tanrı? Medeniyet yok olmadan veriniz kararınızı kralım, efendim Julianus! Çok geç kaldık dostum. Yaşamaya çok geç kaldık. Bu münzevi mezarlığında kime seslenelim? Dört asır işkence görüp on asır işkence edene mi! Burada bağırmak ancak masumların çığlıklarını bastırmaktan ibaret. Hem kendi başına var olandan kaçamayız ki. Ama yaşamak için bu kadar şey. Yaşamak bir suçluluk gibi bu mezarlıkta. Ama sırf bu kötü dünyada yaşadığımız için merhameti hak etmiyor muyuz? Mümkün olanda değil tasavvur edilemez olanda yaşamak. Aziz Thomas gibi yok olmadan, olamamak. Ne büyük saadet… Oysa insan ölümünü kendi seçmeli. Mesela ölmeden önce ölmeli. Bir Katharsist gibi değil. Bir daha hiç ölmeyecekmiş gibi ölmeli. Şimdilerde de ölüm hedef tahtasında: ölüm mü? Hangi ölüm? Kendi isteği ile ölecek kimse kalmadı ki… Ama artık bir an olsun duralım. “Ben” demenin tutsaklığı bir yana “benim” demenin yobazlığından istihza edercesine uzaklaşalım. Zira fark edemiyoruz körlüğümüzü, başka hikayeler de roller aldığımızı. Evet, şimdi anlıyorum: bana din değil seni gerek seni! Zaman, geçmiş ve geleceğimizle var olur, zihin ise düşünceyle. Düşünce ki aynı noktayı ısrarla kazmak. Ve yıkmak, ta ki yeniyi inşa edebilmek eski adına. Kassandra belirtisi var gibi bakmayın bana. Bir tiran nasıl uyanık uzanır, aynen öyle de arzular bağımlılık yaptırır insana. Şeytana yandaş, ilahi fermanla huzursuz ben, akla gelmemenin hüznünü değil akıldan çıkaramamanın çilesi içindeyim. Her gün değişen ama aynı adı taşıyan ben, deliriyor muyum neyim. Ve bu kadar hengâmeye rağmen yalnızlığın samimiyetini gözlemek. Hiç hareket etmeden. Ölüm sıramızı bekleyerek ve budalaca bu korkuyu çekmek ne yorucu dostum!
Yeni Tanrılar
Yeni TanrılarEmil Michel Cioran · Redingot Kitap · 2019401 okunma
·
90 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.