Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kediler Yaşlanınca Nasıl Davranır?
Pek çok kedi sahibi kedilerinin "yaşlılık" dönemine eriştiğini fark edemez. Bunun nedeni, bunaklığın kedi iştahında pek az etkisi olmasıdır. Oburca ve her zamanki zindelikleriyle yemeye devam ettikleri için, hâlâ "genç" oldukları düşünülür. Ama yaşlılığın kimi göstergeleri vardır. İlk zarar görenler, sıçrama ve temizlenme hareketleridir ki ikisinin de nedeni aynıdır: Yaşlılık kedinin eklemlerini sertleştirir, bu da hareketlerin yavaşlamasına sebep olur. Bir iskemleye ya da masaya, veya dışarıda bir duvara sıçramak, gittikçe daha da zor bir hal alır. Hatta çok yaşlı kedilerin fiilen kaldırılıp en sevdikleri koltuğa konmaları gerekebilir. Bir genç kedinin esnek vücudundan gelen çeviklik kaybolunca, kürkünün erişilmesi güç taraflarını temizlemek üzere boynunu bükmek de kedi için giderek zorlaşır. Kürkünün bu bölgeleri karmakarışık görünmeye başlar ve söz konusu kedi gençlik günlerinde titizlikle fırçalanıp taranmış cinsten olmasa da artık bu aşamada hayvanın sahibinin de onu usulca biraz temizlemesi gerekir. Yaşlı kedinin orası burası giderek katılaştıkça, alışkanlıkları da katılaşır. Günlük rutini daha da sabit bir hal alır ve yenilikler, vaktiyle aşırı ilgi uyandırabilecekken, şimdi endişe uyandırır. Yaşlı bir kediyi neşelendirmek için bir kedi yavrusu almanın faydası olmaz. Yaşlı hayvanın günlük ritmini bozar. Hareket etmek daha da travma yaratıcıdır. Bunun için de yaşlı bir kediye en merhametli davranma biçimi, onun iyice oturmuş günlük kalıplarına bağlı kalmak ama gerektiğinde de biraz fiziksel yardımı esirgememektir. Yaşlı bir kedinin dışarıdaki hayatı tehlike doludur. Daha genç rakiplerle anlaşmazlıkların hemen hemen her seferinde yaşlı hayvan için yenilgiyle sonuçlanacağı bir noktaya gelmiştir, bunun için de hedef olabileceği her tür zulme karşı sahibinin gözü üstünde olmalıdır. Neyse ki bu değişimler çoğu kedinin hayatının sonlarında ortaya çıkar. İnsanlar "yaşlılık" sıkıntısını hayatlarının kabaca son üçte birinde çeker ama kedilerde bu oran genelde hayatın son onda biridir. Onun için de hayatlarının son yılları insaflı bir kısalıktadır. Ortalama kedi ömrünün on yıl olduğu düşünülüyor. Kimi otoriteler bunu biraz daha yükseltip on iki yıl diyorlar ama kedi bakma şartları çok farklı olduğu için tamı tamına doğru tahmin imkânsız. Kabaca da olsa en iyi tahmin, bir ev kedisinin dokuz ila on beş yıl arasında yaşayacağı şeklindedir. Bu sürenin yaklaşık son yılında da kedi, ihtiyarlıktan kaynaklanan bir düşüşün sıkıntısını çeker. Bir ev kedisinin rekor ömrü konusunda hayli tartışma olmuş, kimileri kırk üç yıla varan şaşırtıcı iddialarda bulunulmuştur. Ancak şimdilik kabul edilen en uzun ömür, 1903 ile 1939 arasında yaşayan "Puss" adlı bir tekirin otuz altı yıllık ömrüdür. Bu hem olağanüstü hem de fevkalade ender rastlanan bir ömürdür. Hem Amerika Birleşik Devletleri hem de Büyük Britanya'da yirmi yaşın üstündeki kedilerin yerini saptama konusundaki ciddi çabalar sonucunda bir avuç güvenilir örnekten fazlasına ulaşmak mümkün olmamıştır. Uzun ömürlü kedilere dair güvenilir kayıt bulmanın bu kadar zor olmasının nedenlerinden biri de, en özenle tutulmuş kayıtların daima safkan kedilere ait olmasıdır. Kayıtları titizlikle tutulan, ödüllü safkan kediler kırma ya da melezlere kıyasla çok daha kısa hayatlar sürerler, çünkü aynı soydan çiftleştirme uygulamasından mustariptirler ve bu uygulama ömrü kısaltır. Buna karşılık, "soysuz" sokak kedisi, "melez enerjisi" denen şeyin keyfini çıkarır - farklı soydan çiftleşmenin yarattığı gelişmiş fiziksel dayanıklılık. Ne yazık ki çoğu kez böyle kedilere iyi bakılmaz ve bu yüzden de dövüş, ihmal ve düzensiz beslenme sıkıntısını daha çok çekerler. Bu da ömürlerini kısaltır. Yani, rekor ömre sahip kedi büyük ihtimalle şüpheli bir nesebi olan ama çok sevilen ve korunan bir ev hayvanı olacaktır. Böyle bir hayvan için on beş ila yirmi yıl pek de erişilmez bir hedef sayılmaz. Kedilerde uzun ömrün en tuhaf özelliklerinden biri de köpeklerinkini kolayca geçmesi. Köpekler için rekor yirmi dokuz yıldır, yani en uzun yaşayan kediden yedi yıl daha az. Daha büyük hayvanların genellikle daha küçük hayvanlardan fazla yaşadığı düşünülürse bu rakamlar tersine olmalı, yani kediler boylarına göre anormal şekilde iyi bir ömre sahip. Kısırlaştırmak gibi bir mutilasyon yaşamış erkek kediler için bir teselli ise, kısır erkek kedilerin sağlam olanlardan daha uzun ömürlü olması. Zira öyle anlaşılıyor ki, rakipleriyle daha az hasar verici kavgalara girişmelerinin yanı sıra, enfeksiyona karşı da nedense daha dirençliler. Özenli bir çalışma, kısırlaştırılmış bir erkek kedinin kısırlaştırılmamış bir erkek kediye göre üç yıl daha uzun bir ömür bekleyebileceğini ortaya koyuyor.
Sayfa 123-125
·
65 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.