Bilinmeyen Sular kitabıydı. 10 öyküden oluşan kitapta temalar hayata açılma, gençlik, cesaret, travma, korkaklık, endişe, yalnızlık, kontrol... #okudumbitti
En sevdiklerim :
Pes
Puantiyeli Plastik Bir Şemsiye
Dostlar Böyle Yapar Çünkü
+ C Blok Daire 10
#bilinmeyensular : Bir baba-oğul ilişkisi nasıl olursa olsun insan kendisinin nasıl bir baba olacağını bilemez. İnsan sadece yaşadığını, deneyimlediğini bilebilir. İşte tam da bu yüzden " Hiç bilmediğin sularda yüzmek boğulacağın anlamına gelmez." Bu yüzden deneyimlemediğimiz şeyler için kaygı duymak boşuna. O 'bilinmeyen sulara' balıklama dalmalı... Ben mesela.. Alan değiştirmek benim için 'bilinmeyen sular' dı... Bütün kaygılarım, korkularım ve belirsizlikler ve hatta zorluklara rağmen yaptım. Allah utandırmasın dedim ve yaptım. İyi ki de YAP TIM. Çünkü
“Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?”
demiş Şems-i Tebrizi
#tatkaçıran #yamaç
Yamaçta çekilen bir fotoğraf bu sefer aidiyet duygusunun merkezinde... Çok hüzünlü bir öyküydü bence. Yurtta oda arkadaşı olmuş iki küçük oğlan çocuğu canlandı gözümde. Biri ailesini yanında hissetmek için getirdiği fotoğrafı arıyor yana yakıla. Bulamazsa aklını kaybedecek. Yurt köşelerinde birbirlerini abi-kardeş bellemiş bu çocuklardan diğeri ise fotoğrafı bulamazsa kaybolacak, yok olacak. Çünkü onun fotoğrafını getirebileceği bir ailesi bile yok. Ona abi diyen oda arkadaşının ailesini sahiplenmiş. Kendisinin o fotoğrafta neden olmadığına dair hikâyeler uydurma ihtimali kaybolacak. Olmayan ailesiyle hayali bağı kopacak. O kadar yalnız, o kadar köksüz, o kadar hiçbir yere ait değil
#pes
Birbirine yabancılaşmış bir karı-koca. Evliliklerinin 10. yılında ikisi de bambaşka insanlara dönüşmüşler. Başta yakınlarından birini tahmin etme oyunu oynamaları zamanla gerçeğe dönmüş ve kendi kimliklerini bir tarafa bırakıp hep başkaları olmuşlar. Belgeselde bukalemun gibi toplumsal rollerini kıyafetlerinin birini giyip diğerini çıkarmışlar ama bir türlü kendileri olamamışlar. Oynadıkları oyunu bile unutup pes etmeyi kendi gururlarına yediremeyip mutsuz bir evliliğin içinde hapsolmuşlar.
#dostlarböyleyaparçünkü
Hayat salıncağında sallanan, gitmekle gidememek arasında sıkışıp kalmış iki gencin birbirlerinin hiç gerçekleşmeyeceğini bildikleri hayallerine kafa sallamaları...
#kırksaniye
Bu öyküde hissettiğim şuydu: Hani küçükken bazı kişileri gözümüzde büyütürüz, gönlümüzde ayrı bir yere koyarız ya, ama öyle bir hareketleri olur ya da öyle bir özelliklerini görürüz ki o kişiyi gözümüzde neden o kadar devleştirdiğimize anlam veremeyiz. İşte o his. Çocuk "Ya gelmezse naparım, ölürüm. " dediği arkadaşı için sonunda "Umarım gelir." diyor...
#bataklıkbalığı
Tükenmişlik sendromu yaşayan ünlü bir ressamla ressamın temizlikçisiyken asistanlığına yükselen gencin "itibar" kavramına bakış açısını okuyoruz bu öyküde. Birbirlerini sahiplenmeleri ve kendi tablosunu gören Theo'nun tablodan etkilenmesi bizi de çok etkiliyor.
#puantiyeliplastikbirşemsiye
Annesinin hamuruyla yoğrulmuş sevmeyi de sevilmeyi de bilmeyen, kendince sevdiğini düşünen bir kadının öyküsü..
#cblokdaire10
Yine bir ait hissedememe, alışamama durumunu anlatıyor yazar. Şartların iyi olduğu bir yerden kötü olduğu bir yere de gelsen ya da şartların kötü olduğu bir yerden iyi bir yere de gitsen önce bir bocalarsın, kendini oraya ait hissedemezsin. Üstelik orası kime göre iyi kime göre kötü? Bazen insan kaçmak ister de kaçtığı yere de sorunlarını götürür ya işte öyle. Mekan değil önemli olan zihnimizdekilerdir. Bir de Vizontele'deki bir sahneyi anımsattı bana
m.youtube.com/watch?v=imI4wWW...
Kız için dünyanın en güzel yeri C Blok Daire 10. Çünkü aklı, kalbi orda. Kozalak da evinden ayrıldığı için çalışmıyor Sonra bizim Bay Yeni de yeni evini sevmeye niyetleniyor. Yaşadığımız yerlerin tabii ki şartları önemli ama orayı iyi ya da kötü yapan bizim bakış açımız.
#biryerekadar
Alzeimmer hastası bir kadının huzurevindeki ev sahipliği... Bazen de zihnimiz bize ait değildir.
#göründüğündendahauzak
Son öykü ise insanın Tanrı ile hesaplaşmasının öyküsü. İnsan, bu dünyaya ait midir yoksa ait olduğu yerden uzak mı düşmüştür sorusunun cevabı yüzyıllardır tartışmalıdır. İnsanın, ait olduğu yahut sürüldüğü yerde Tanrı tarafından gözetlenmesinin öyküsü Göründüğünden Daha Uzak olarak karşımıza çıkıyor.
