Gönderi

Bu,sana yazdığım,cevapsız kalan mektupların sonuncusudur. Yasmin. Biliyorum, benimle tekrar eski günlere döndüğünde ağabeyine ihanet edeceğini düşünüyorsun. Ve bu sana teselli,veriyor. Lakin sen de biliyorsun ki bu teselli,sana da bana da acı veriyor. Belki bu acı ile hem kendini hem beni cezalandırıyor olabilirsin. Ama bu acı ile sonsuza kadar yaşayamayız. Korkum,bu acının seni nefrete itmesindendir. Sen ,benden nefret edebilirsin belki ama ben senden nefret edemem, bunu bilmelisin. Çünkü ben senden nefret edersem sevebileceğim hiç kimse kalmaz. Çünkü hiç kimse kalmadı. Seveceğim bu yüzden. Ben senden nefret edemem. Belki sen 'beni üzmeye gücün yetmez; çünkü senin benim hayatımda o kadar önemin yok' demiştin. Ama senin,beni üzmeye gücün yeter; çünkü sen benim hayatımsın. Ve Yasmin şunu da bilmeni isterim ki seni özlüyorum. Ve zaman geçtikçe seni özlemekten o kadar yoruldum ki uykularım artık sadece gece değil gündüz de beni yakalıyor. Uykumda da dinleyemiyorum çünkü rüyalarıma sen geliyorsun. Ve ben rüyamdan da ayrılmak istemiyorum. Çünkü uyandığımda seni kaybediyorum. Yasmin, ya beni tamamıyla terk et ya da tamamıyla yanıma gel! Çünkü bunun arasında kalmak beni öldürüyor. Bana vereceğin ceza,ölümüm ise terk etmen ya da bu mektubumu da cevapsız bırakman yeterli olur. Bir daha yazmayacağım. Ben ipe kendimi astım,bu mektup ise üstünde durduğum taburedir. İster ipi kes, ister tabureyi it. Ben ölümün kıyısında seni bekliyorum. Yasmin, son olarak şunu bilmeni istiyorum: Ben seni sevdiğim için değil sana güvendiğim için seninle evlendim. Evet,sana güveniyorum ve bu seni seviyorum demekten daha önemli. Eğer ölmeyi hak ettiysem sana güveniyorum.
·
78 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.